Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamuoyu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, idari işlemle dayanağı ortadan kalkan tapu kaydının iptali ve ilk davalının kötüniyetli edinimi nedeniyle, sonradan edinen davalıların da kötüniyetli sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İdari yargı kararıyla dayanağı ortadan kalkan ve yolsuz hale gelen tapu kaydının iptali gerektiği, taşınmazın ilk malikinin kötüniyetli olduğu ve bu kötüniyetin kamuoyuna yansıdığı, diğer davalıların da basit bir araştırmayla bu durumu bilebilecek konumda olmaları nedeniyle kötüniyetli sayılmaları ve davacı lehine tescil hükmü kurulması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteminin reddi gerekirken kısmen kabulü nedeniyle yapılan temyiz üzerine direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Basın yayınında, güncel soruşturmalar ve bu soruşturmada adı geçen kişiler arasındaki iddia olunan bağlantıların eleştirel bir biçimde ve kamuoyunu düşünmeye sevk edici şekilde haber yapılması, kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının internet sitesinde yayınladığı fotoğraf ve haberlerin davacının özel hayatının gizliliğini ihlal edip etmediği ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, spor kamuoyunca tanınan bir kişi de olsa, kamuya açık alanda ve hileli yollarla çekilmeyen fotoğraflarının yayınlanmasının basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle özel hayata saldırı niteliğinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanan bir haberin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının politikacı olması nedeniyle davranışlarının kamuoyunun ilgisini çekebilecek nitelikte olsa da, haberde davacının yayın konusu eylemi ile önceki bir olayı ilişkilendirilerek kişilik haklarına saldırı oluşturulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye başkanının görevdeyken yaptığı işlemlerin gazetede eleştirilmesi nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, yayının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının belediye başkanı olarak yaptığı ve kamuoyunda eleştirilen işlemlerin gazetede eleştirilmesinin, öz-biçim dengesini gözettiği ve hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin tazminata hükmeden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunulup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yazarın, kamuoyunu aydınlatma görevi sınırları içerisinde eleştiri hakkını kullandığı ve davacıların kişilik değerlerine saldırıda bulunmadığı değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanan bir haberin başlığında kullanılan “şarapçılar” ifadesinin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Söz konusu haberde geçen ifadenin, haberin bütünü dikkate alındığında, hakaret kastıyla kullanılmadığı, kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıdığı ve eleştiri sınırlarını aşmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.