Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karar Tefhimi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasında, çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası miktarında çelişki bulunması nedeniyle kararın bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrası arasında çelişki olması ve HMK m. 294/3, m. 298/2 uyarınca gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi hükmünün bozulmasına ve yeniden karar verilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, mahkemece verilen direnme kararının hüküm fıkrası ile gerekçeli karar metni arasında çelişki bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin kısa kararında yer almayan bir parsel hakkında gerekçeli kararda hüküm kurulması suretiyle HUMK'nun 381, 388 ve 389. maddelerine aykırı olarak karar verildiği ve bu aykırılığın kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında usul hükümlerine uygun hüküm fıkrası oluşturulup oluşturulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında HUMK'nun 388. maddesine aykırı olarak hüküm fıkrası oluşturulmayıp, yalnızca önceki kararda direnildiğinin belirtilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında gerekçeli karar oluşturulmayıp yalnızca "önceki kararda direnilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararlarında, hüküm sonucu kısmında isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aksi halde yeni tereddüt ve ihtilaflar doğabileceği ve hükmün hedefine ulaşmasının engellenebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde verilen direnme kararının tebliğine ilişkin usul eksikliği.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi iş davalarında, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu, aksi halde temyiz süresinin başlamayacağı ve ayrıca temyiz dilekçesinin de karşı tarafa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde verilen direnme kararının tebliğ edilmemesi ve temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmemesi nedeniyle usul eksikliği bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi iş davalarında gerekçeli kararın taraflara tebliğinin zorunlu olduğu, ayrıca temyiz dilekçesinin de karşı tarafa tebliğ edilerek cevap ve karşı temyiz hakkı tanınması gerektiği gözetilerek dosyanın usul eksikliklerinin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde verilen direnme kararının tebliğ edilip edilmeyeceği ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacıya tebliğ edilip edilmeyeceği hususunda usul uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi iş mahkemeleri kararlarında gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu ve HUMK m. 433 gereğince temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesinde verilen direnme kararının tebliğ edilmemesi ve temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmemesinden kaynaklanan usul eksikliği.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi iş davalarında gerekçeli kararın taraflara tebliğinin zorunlu olduğu, ayrıca temyiz dilekçesinin de karşı tarafa tebliğ edilerek cevap ve karşı temyiz hakkı tanınması gerektiği gözetilerek, direnme kararının davacı vekiline tebliğ edilmemesi ve temyiz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmemesi nedeniyle dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin bozma kararına rağmen önceki kararında direnmesi üzerine, direnme kararının usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında HUMK’nın 388. maddesinde öngörülen açıklık ve netlik ilkesine uygun bir hüküm fıkrası oluşturulmayıp, yalnızca "önceki kararda direnilmesine" şeklinde karar verilmesi usule aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında HUMK 388. maddeye uygun hüküm fıkrası oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında, HUMK'nın 388. maddesinde öngörülen usule aykırı olarak, hüküm fıkrası oluşturulmayıp yalnızca "önceki kararda direnilmesine" denilerek karar verilmesi ve bozma kararıyla ilk hükmün geçerliliğini yitirmesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkemenin direnme kararında, davanın esası hakkında açıkça hüküm kurulmayıp, yalnızca bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı belirtilerek HUMK 388. maddeye aykırı davranılıp davranılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında, davanın esası hakkında açık hüküm fıkrası oluşturulmayıp, bozma kararı dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığının belirtilmesinin, HUMK'nun 388. maddesindeki açık hükme aykırı olması ve yargılamada açıklık ve netlik ilkesini zedelemesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.