Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesinleşmiş Hüküm”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan itirazın iptali davasında, davalıya icra inkar tazminatı yüklenip yüklenmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamına aykırı şekilde, bozma öncesi davalı yararına kesinleşmiş bulunan icra inkar tazminatının reddine ilişkin hükmü bozma sonrası değiştirip tazminata hükmetmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK'nın 438. maddesinin 7. bendi gözetilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, mahkeme kararında sehven yazılan bedel nedeniyle davacı idarenin tavzih talebinin reddi üzerine açılan istinaf davasının sonucuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m.305 uyarınca kesinleşmiş hükümlerde yer alan maddi hataların düzeltilmesinin mümkün olduğu hallerde dahi, kararda taraflara yüklenen borçların tavzih yoluyla değiştirilemeyeceği ve yeni bir borç yükümlülüğü yaratılamayacağı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş kamulaştırma davası sonrasında tapu iptal ve tescil davaları nedeniyle tapu kaydı değişen taşınmaz için yatırılan kamulaştırma bedelinin akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen kamulaştırma hükmüne rağmen taşınmazın mülkiyetinin Hazine adına tescil edilmesi ve davalının hak sahipliğinin ortadan kalkması nedeniyle, kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davasında, kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra asliye hukuk mahkemesinin görevsizliğine karar verilip dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağı düzenlenmeden önce davanın kısmen kesinleşmiş olması ve kadastro tutanağında davalı olarak belirtilen taşınmaz hakkında kesinleşmiş hüküm bulunması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca kadastro mahkemesinin görevli olmadığı ve davanın genel yetkili asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir temyiz hükmünden sonra davalı idarenin vekalet ücreti ve harçların miktarına ilişkin yaptığı tavzih talebinin reddinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş hükümlerin tavzih yoluyla değiştirilemeyeceği ve hükmün davalı idare aleyhine bir harç iadesine hükmetmediği gözetilerek, tavzih talebinin reddine ilişkin ek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kamulaştırmasız el atma davasında, davalı idarenin parselasyon değişikliği nedeniyle hükmün tavzihini talep etmesine karşılık mahkemenin bu talebi reddetmesi üzerine ihtilaf çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesi uyarınca hükmün tavzihi talebinin, hükümde belirtilen hak ve borçları sınırlandırma, genişletme veya değiştirmeye yönelik olmadığı, hükmün icrası için gerekli açıklamayı içermediği gözetilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davasında, daha önce açılan kısmi dava nedeniyle oluşan kazanılmış hak ile çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı davalıya karşı aynı taşınmaz için daha önce açtığı kısmi dava sonucu oluşan ve kesinleşen kazanılmış hakkın ihlal edilmemesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin bu durumu dikkate alarak verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan davada kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin ve davanın kabulünün kesinleşmiş olması, davalı idarenin de taşınmaza paydaş olduğu ve iç ilişkiye dair protokolün bu durumu etkilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararındaki harca ilişkin kısım düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kesinleşen bir eski hâle getirme ve müdahalenin önlenmesi davasından sonra davalı taşınmazın imar barışı kapsamına girmesi nedeniyle yargılamanın iadesi talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi sebeplerinin 6100 sayılı HMK’nın 375. ve 376. maddelerinde sınırlı olarak sayıldığı, davacı tarafından ileri sürülen imar barışı düzenlemesinin yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce açılan kısmi davada hüküm altına alınmayan kamulaştırmasız el atma tazminatının kalan kısmının tahsili talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada talep edilmeyen kısmın, kesinleşmiş ilk dava hükmünde belirlenen toplam tazminat miktarından mahsup edilerek hesaplanması ve kalan kısmın tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, istinaf başvurularının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir hükmün, ilk derece mahkemesince harcın iadesi yönünden resen tavzih edilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş bir hükümde, ilk derece mahkemesinin harcın iadesi yönünden resen tavzih kararı veremeyeceği ve tavzih kararının da asıl kararın tabi olduğu kanun yoluna tabi olduğu gözetilerek, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kamulaştırma bedelinin tespiti hükmünde, hükümde yer almayan faiz talebinin tavzih yoluyla istenip istenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş hükümlerde, hükümde yer almayan yeni bir talep olan faiz talebinin tavzih yoluyla değil, temyiz yoluyla ileri sürülmesi gerektiği ve ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince bedele ilişkin yapılan düzeltmenin ilk derece mahkemesi kararına şerh verilmesi ile yetinilmeyip yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.