Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Lehe Düzenleme”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacı eczaneye kesilen cezai şart ve sözleşme feshi işleminin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı Kurum'un protokol hükümlerine aykırı cezai işlem uyguladığı gerekçesiyle kurum işlemini iptal etmesi hatalı bulunmuş, bazı hastaların ilaçları almadıklarına dair beyanları gözetilerek 2009 yılı protokolünün ilgili maddeleri uyarınca cezai işlem tesis edilmesinin yerinde olduğu, ancak 2020 protokolündeki lehe düzenlemeler de değerlendirilerek cezai şart miktarının yeniden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan yargılanan sanığa, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi gereğince, kurum zararını ödemesi halinde ceza verilmeyeceğine dair bildirim yapılmadan mahkûmiyet kararı verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesinin amacının yargılamayı hızlandırmak ve sanığa lehe bir düzenleme getirmek olduğu, bu nedenle sanığın kaçak elektrik kullanım bedeli tespit edildikten sonra kendisine bu bedeli ödemesi halinde ceza verilmeyeceği bildirilmesi ve ödeme için makul bir süre tanınması gerektiği, 6 aylık sürenin dolmasının sanığın bu haktan yararlanmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa, 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde etkin pişmanlık için başvuru zorunluluğu bulunmaması, sanığın lehe değişikliklerden haberdar olması ve ödeme iradesi göstermemiş olması, makul sürenin de gözetilmesiyle hükmü etkilemeyecek nitelikteki eksik bilgilendirilmenin bozma nedeni yapılmaması gerektiği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı reddedilerek Özel Daire kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Temyiz incelemesinden geçmiş bir mahkûmiyet hükmünün infazı sırasında, mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alınmasını öngören yasa değişikliğinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Genel Kurulu, özel dairenin kanun yararına bozma talebini değerlendirmeden reddetmesinin usule aykırı olduğuna ve 6763 sayılı Kanun ile değişikliğe uğrayan CMK 253. maddesindeki uzlaştırma hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının infaz mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğine karar vererek özel daire kararını kaldırmış ve dosyayı yeniden özel daireye göndermiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan yargılanan sanığa, 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesi gereğince kurum zararını gidermesi halinde ceza verilmeyeceği bildirilip bu imkandan yararlandırılmadan mahkumiyet kararı verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 2/2. maddesinin amacının, kurum zararının ödenmesi halinde ceza verilmemesini sağlayarak davaların hızlı sonuçlandırılması ve sanığa lehe olan bu düzenlemeden yararlanma imkanı tanınması olduğu, bu nedenle sanığa zararı ödemesi halinde hakkında ceza verilmeyeceğine dair bildirimde bulunulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.