Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Limited Şirket Ortaklığı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Limited şirketteki paylarını devreden eski ortakların, devreden önceki işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortaklarının, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca şirket borçlarından sorumlu olmadıkları ve pay devrinin işyeri devri anlamına gelmediği gözetilerek, eski ortaklar hakkında açılan davanın husumetten reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirketteki paylarını devreden eski ortakların, devreden önceki işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortaklarının şirket borçlarından sorumlu olmadıkları ve pay devrinin işyeri devri anlamına gelmediği gözetilerek, davalı şahıslar hakkında davanın husumetten reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirketin hisselerini devreden eski ortakların, devreden hisseler sebebiyle işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortaklarının şirket borçlarından şahsen sorumlu olmadığı ve hisse devrinin işyeri devri anlamına gelmediği gözetilerek, davalı şahıslar hakkında açılan davanın husumetten reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına, ancak yargılama giderlerine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair kısmın hatalı olduğundan, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, şirketi temsilen yaptığı taşınmaz satışlarının yolsuz tescil kapsamında olup olmadığı ve davalıların iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dairenin önceki bozma kararlarında istenen şirket defterlerinin bulunamaması ve bu hususun davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturması, davacıların yolsuz tescil iddiasını ispatlayamamaları ve ikinci el alıcıların iyiniyet iddiasının da dinlenebilir olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 04.10.2000 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili bulunmayan davacının, limited şirket ortaklığına istinaden, anılan tarih öncesi dönem için sigortalılığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4956 sayılı Kanun'un 47. maddesi ile 1479 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 18. madde uyarınca, 04.10.2000 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili bulunmayan sigortalıların sigortalılıklarının 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı ve davacının da bu tarihten önceki dönemler için borçlanma talebinde bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, hisselerini devrettiği limited şirketin, devirden sonraki döneme ait prim borçlarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortaklığının sona ermesinin bildirici bir işlem olduğu, davacının hisse devrinden sonraki dönemde şirketin borçlarından sorumlu tutulamayacağı ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'nun da bu durumda Türk Ticaret Kanunu'nun 38. ve 39. maddeleri anlamında üçüncü kişi sayılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının emekli aylığı üzerinden yapılan Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesintilerinin yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının limited şirket ortaklığının devam etmesi sebebiyle, vergi kaydının silinmiş olması ve şirketin fiilen faaliyette bulunmaması gözetilmeksizin, 1479 sayılı Kanun'un Ek 20. maddesi uyarınca emekli aylığından SGDP kesintisi yapılmasının yasal olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Emekli aylığı alan davacıların limited şirket ortaklığından dolayı emekli aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kesintilerinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortaklarının, vergi kaydı silinse dahi şirketin ticaret sicil kaydı devam ettiği sürece 1479 sayılı Kanun'un Ek 20. maddesi uyarınca SGDP ödemek zorunda oldukları ve şirketin sona ermesinin yalnızca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 636. maddesinde belirtilen hallerde gerçekleşeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Emekli aylığı alan davacının limited şirket ortaklığından dolayı, emekli aylığı üzerinden yapılan sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kesintilerinin yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, limited şirket ortaklığının devam etmesinin Bağ-Kur kapsamında sigortalılığın devamı için yeterli olduğu ve vergi kaydının kapanmasının bu durumu etkilemediği, dolayısıyla SGDP kesintisinin yasal olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının emekli aylığından yapılan sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kesintilerinin yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının emekli olduktan sonra limited şirket ortaklığının devam etmesi nedeniyle, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun Ek 20. maddesi ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 14. maddesi uyarınca SGDP kesilmesinin yasal olduğu, vergi kaydının kapanmasının limited şirket ortaklığını sona erdirmediği ve Kurumun bu konudaki genel yazısının bağlayıcı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Emekli aylığı alan davacının, limited şirket ortaklığından dolayı emekli aylığından yapılan sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kesintilerinin yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun Ek 20. maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un Geçici 14. maddesi uyarınca, limited şirket ortaklığı, vergi kaydının silinmiş olmasına rağmen, sosyal güvenlik destek primi ödeme yükümlülüğünü devam ettirdiğinden ve şirketin ticaret sicil kaydının silinmemiş olması nedeniyle, davacı hakkında yapılan SGDP kesintilerinin yasal olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortağı olan davacının, başka bir şirkette SSK'lı olarak çalışmaya başlamasıyla oluşan çifte sigortalılık durumunda, hangi sigortalılığının geçerli olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik sisteminde çifte sigortalılığa yer olmadığı ve önceden başlayıp devam eden sigortalılığın esas alınması gerektiği, davacının limited şirket ortaklığı nedeniyle daha önce başlayan Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.