Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mülhak Vakıf”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Vakıf adına tescil edilen taşınmazların davacı tarafından zilyetlikle iktisap edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın hayrat vakfı niteliğinde olmayıp mülhak vakıf olduğu, davacının ise 903 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce 20 yıl boyunca nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliği bulunduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve davacı lehine tapu iptali ve tesciline karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mülhak vakfa karşı açılan davada, vakıf mütevellisine tebliğ yapılmadan karar verilmesinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülhak vakıflarda vakfı temsil ve ilzama yetkili olan kişinin mütevelli olduğu ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün yasal temsilciliğinin mütevelli atanmasıyla sona erdiği, bu nedenle mahkeme kararının mütevelliye tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın mülhak vakıf olması, taşınmazların hayrat malı olmaması ve davacının zilyetlikle iktisap şartlarını 903 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce tamamlamış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın mülhak vakıf olması sebebiyle taşınmazların hayrat malı niteliğinde olmadığı ve davacının 903 sayılı Kanun'un yürürlüğünden önceki dönemde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki şartları sağlayacak şekilde zilyetlikle iktisap koşullarını tamamladığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf arazisi üzerinde davacının zilyetlikle iktisap iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın mülhak vakıf olması ve taşınmazların hayrat malı niteliğinde bulunmaması sebebiyle zilyetlikle iktisap edilebileceği, 903 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki dönemde davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların davacı tarafından tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, taşınmazların vakıf malı olup olmadığı ve zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların, zilyetliğin kazanımını yasaklayan 903 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce, davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu ve davalı vakfın mülhak vakıf olup, taşınmazların doğrudan hayrat malı olmadığından zamanaşımı yoluyla kazanılabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, davalı vakfın mülhak vakıf olması ve vakfedilen malların doğrudan hayrat malı olmaması sebebiyle zilyetlikle iktisap edilebileceği, 903 sayılı Kanun’un yürürlüğünden önce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki şartların davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı vakıf adına tescil edilen taşınmazların davacı tarafından tapu iptali ve tescili istenmesi üzerine, taşınmazların zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın mülhak vakıf olması, taşınmazların doğrudan hayrat malı olmaması ve davacının zilyetlikle iktisap koşullarının 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’ne 903 sayılı Kanun ile eklenen 81/B maddesinin yürürlük tarihinden önce gerçekleştiğinin anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe ve mirasa dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın mülhak vakıf olması ve taşınmazların hayrat vakfı malı niteliğinde olmaması nedeniyle, 903 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce davacı lehine kazandırıcı zaman aşımıyla zilyetlik koşullarının oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabulü üzerine davalı vakıf vekilinin itirazı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın mülhak vakıf olması, taşınmazların hayrat vakfı malı olmaması, davacının zilyetlikle iktisap şartlarını 903 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce tamamlamış olması ve temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmaması gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın vakıf malı olup olmadığı ve davacının zilyetlikle mülkiyet kazanıp kazanamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mülhak vakfa ait olduğu, dolayısıyla zilyetlikle kazanımının mümkün olduğu ve davacının 903 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki 20 yıllık zilyetlik şartını sağladığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulünün temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı vakfın mülhak vakıf olması nedeniyle taşınmazların hayrat vakfı malı sayılamayacağı ve 743 sayılı Medeni Kanun'a 903 sayılı Kanun ile eklenen 81/B maddesinin yürürlük tarihinden önce davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.