Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Maddi Unsur”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna yardım ettiği iddiasıyla mahkumiyetine ilişkin hükmün, sanığın eyleminin suça yardım teşkil edip etmediği noktasında yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç işleneceğinden habersiz bir şekilde araçta beklemesinin ve suça katılma iradesinin bulunmamasının, 5237 sayılı TCK'nın 39. maddesinde düzenlenen yardım suçunun unsurlarını oluşturmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiği değerlendirilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Daha önce açılan ve kesinleşen fazla mesai alacağı davasının, farklı bir iş yerine ilişkin olan yeni bir fazla mesai alacağı davası bakımından kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen önceki davanın konusunun, yeni davada talep edilen fazla mesai alacağının gerçekleştiği iş yeriyle farklı bir iş yerine ilişkin olması ve bu nedenle kesin hükmün maddi unsurlarının oluşmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, lokantanın vitrin camını ve soğutucunun camını kırarak içeri girmeden elini uzatıp etleri çalması eyleminin iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu konuda eksik araştırma bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın iş yeri içine girmediği, sadece kırık camlardan elini uzatarak etleri çaldığı, buzdolabının sanığın elini uzatabileceği mesafede olduğu ve sanığın içeri girme kastı olmadığı gibi içeri girmesini engelleyen bir neden de bulunmadığı gözetilerek, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı ve bu bağlamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile iki yıldır duygusal arkadaşlıkları olduğu ve bir süre aynı evde yaşadıkları sabitken, mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olması ve sanığın da mağdurenin yaşını büyük zannettiği yönünde bir savunma yapmaması nedeniyle TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçunda sanığın mağdurun yaşı konusunda TCK'nın 30. maddesi kapsamında hataya düşüp düşmediği ve bu hususun yerel mahkemece eksik araştırılıp araştırılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureyle aynı yerde ikamet etmesi ve aralarında duygusal bir arkadaşlık bulunması nedeniyle mağdurun 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçunda TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, lise öğrencisi olan mağdure ile bir yıldır arkadaşlıkları bulunduğu göz önüne alındığında, mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca sanığın da mağdurenin yaşını bilmediğine dair bir savunma yapmadığı değerlendirilerek TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı ve yerel mahkemenin sanığı çocukların cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırmasına dair hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı ve bu kapsamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın nişanlısı olan mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğüne dair bir beyanda bulunmadığı ve TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanma şartlarının mevcut olmadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüyle Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile uzun süredir arkadaş olması ve mağdurenin yaşı itibariyle sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma imkanı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan TCK'nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdure ile olay öncesinde aynı semtte oturmaları, arkadaş olmaları ve mağdurenin evden kaçarken kimliğinin yanında olması gibi olgulara ve mağdurenin savcılık ifadesinde sanığın yaşını bildiğini belirtmesine dayanılarak, sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçunda sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşüp düşmediği ve TCK'nın 30. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin 15 yaşından küçük olduğunu bildiği, mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğüne dair savunma yapmadığı ve TCK'nın 30. maddesindeki hata halinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin sanığı cezalandırmasına ilişkin hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana ait araziden izinsiz kum ve çakıl almaları nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından beraatlerine ilişkin Yargıtay C. Başsavcılığı’nın itirazının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların İl Özel İdaresi görevlilerinin talimatları doğrultusunda hareket ettikleri ve arazinin katılana ait olduğunu bilmedikleri, bu nedenle suçun maddi unsurlarında esaslı bir hataya düştükleri gözetilerek, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından beraatlerine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.