Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Makul Şüphe”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı, buna bağlı olarak davacının haksız fesih tazminatı, işsizlik tazminatı ve yıllık izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hakkında terör örgütü ile bağlantılı kayıt bulunmamasına rağmen, 2911 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan aldığı düşme kararı nedeniyle taraflar arasındaki ilişkinin zedelendiği ve sözleşmenin devamını engelleyici şüphenin oluştuğu, bu sebeple feshin geçerli nedene dayandığı, kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu, ancak haksız fesih ve işsizlik tazminatına hak kazanılmadığı, yıllık izin alacağının ise doğru hesaplandığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin, iş sözleşmesinin feshinin haksız olduğu iddiasıyla açtığı işe iade davasında, feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkenin içinde bulunduğu durum ve davalı bankanın stratejik önemi de gözetilerek, davacının işyeri e-posta ortamında huzursuzluk yaratan yazışmaları ve “Hoca Efendiyi seviyorum” şeklindeki beyanının makul şüpheyi haklı kıldığı, bu nedenle iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan şikayetin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip getirmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı hakkında yaptığı şikayetin, mevcut delil ve emareler ile desteklenen makul bir şüpheye dayanarak yapıldığı ve bu nedenle Anayasal hak arama özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kolluk tarafından sanık ve tanık üzerinde yapılan arama işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı ve sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, tanık üzerinde PVSK m. 4/A'ya göre yeterli şüphe bulunması sebebiyle yaptıkları yoklama biçimindeki kontrolün arama olarak nitelendirilemeyeceği, ayrıca suçüstü hâlinde arama kararı aranmayacağı gözetilerek tanık üzerindeki aramanın hukuka uygun olduğuna, sanığın ise üst aramasından sonra yer göstermesiyle suç delillerinin ele geçirilmesinden önce iç çamaşırında yapılan aramanın hukuka aykırı olduğuna ve bu sebeple elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağına, dolayısıyla dosyanın sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilmesi için Yargıtay 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat kararı verildikten sonra, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan da ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı ve TCK'nın 192. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin hangi fıkrasının uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu maddeyi başkasına satma kastıyla bulundurduğuna dair delil bulunmaması, maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içerisinde olması ve sanığın kendi suçunu ortaya çıkarmaya yönelik davranışı TCK'nın 192/3. maddesi kapsamında değerlendirilerek eksik araştırma yapılmadığı ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı marka hakkına tecavüz suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesi içeriği, suça konu eşyanın kaçırılma ihtimali ve gecikmesinde sakınca bulunan halin varlığı gözetilerek Cumhuriyet savcısı tarafından verilen yazılı arama emrinin hukuka uygun olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin elde ettikleri istihbarat bilgisi ve olay yerindeki gözlemleri sonucu oluşan makul şüpheye dayanarak aracı durdurup, araçtaki kişilerin üzerlerinde yoklama biçiminde kontrol yapmaları neticesinde uyuşturucu madde ele geçirmeleri ve bu durumun CMK'nın 90/4. maddesinde düzenlenen "suçüstü hali" kapsamında değerlendirilerek arama işleminin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı, bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Olay tarihinde geçerli olan önleme araması kararına istinaden yapılan arama sonucunda uyuşturucu madde ele geçirilmesinin, önleme araması kararında uyuşturucu maddenin özellikle belirtilmemiş olması nedeniyle hukuka aykırı olmadığı, bu nedenle sanığın temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında arama kararı veya gecikmesinde sakınca olduğuna dair bir bilgi bulunmadığı, yapılan aramanın PVSK'nın 4/A maddesinin verdiği yetkiye dayalı olarak yapılabilecek yoklama boyutunu aşıp orantısız olduğu gözetilerek, sanığın üzerinde hukuka aykırı şekilde ele geçirilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınamayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önleme araması kararıyla durdurulan bir otobüste ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı delil olup olmadığı ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevcut önleme araması kararının olay tarihi ve yerini kapsaması, aramanın kamuya açık bir alanda yapılması, ele geçirilen suç konusu maddenin toplum sağlığı için büyük tehlike oluşturması, kolluk görevlilerinin suç delillerini korumak için derhal tedbir alması gerekliliği ve alınan tedbirlerin ölçülü olması gözetilerek, uyuşturucunun hukuka uygun elde edildiğine ve hükme esas alınabileceğine karar verilerek yerel mahkeme kararının onanması gerektiği yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulü ile Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin ihbar ve istihbarat çalışmaları neticesinde şüphelinin uyuşturucu madde getireceği bilgisine ulaşmaları ve Sulh Ceza Mahkemesi'nin önleme araması kararı doğrultusunda yapılan aramada uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinin hukuka uygun olduğu, bu nedenle eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıkların yakalanması ve üzerlerinde/araçta yapılan aramalarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, ihbar, takip ve sanıkların şüpheli hareketleri neticesinde oluşan makul şüpheye dayanarak sanıkları durdurma yetkisine sahip olduğu, araçtaki uyuşturucunun gözle görülür şekilde ele geçirilmesinin arama sayılmayacağı, sanıkların yakalanmasının ise suçüstü hali kapsamında değerlendirilerek yapılan üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olduğu gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.