Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Matufiyet”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiası nedeniyle manevi tazminat isteminin, haberde davacıya yönelik bir saldırı olup olmadığına bağlı olarak değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ismi haberde açıkça geçse de, haberin esasen okul müdürünü eleştirmeye yönelik olduğu, davacının durumunun örnek olarak verildiği ve haberin bütünü değerlendirildiğinde davacının kişilik haklarına doğrudan saldırı niteliğinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, belediye meclis üyelerini kastederek sarf ettiği "rüşvet mi alıyorlar" sözlerinin, davacı meclis üyesinin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözlerinin hakaret suçunu oluşturduğu ceza mahkemesince sabit olsa da, bu sözlerin savunma sınırları içinde kaldığı, davacıya isnat içermediği ve herhangi bir meclis üyesinin isminin zikredilmeyerek matufiyet bulunmadığı gözetilerek davalının kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının bir panelde ve televizyon programında sarf ettiği sözlerin davacıya matuf olup olmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözlerinin, gizli oy ilkesi gözetildiğinde ve davacıya doğrudan bir atıf yapılmadığı değerlendirildiğinde davacıya matuf olmadığı gerekçesiyle manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının "evet" oyu verenleri itham eden sözlerinin davacıya matuf olup olmadığı ve kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözlerinde davacının isminin ve sıfatının geçmemesi, gizli oy ilkesi gereğince kimin hangi yönde oy kullandığının bilinememesi ve ortalama bir kişinin davalının sözlerinin muhatabının davacı olduğunu anlayamayacak olması gözetilerek matufiyet unsurunun gerçekleşmediği ve kişilik haklarına saldırı oluşmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının kamuoyu önünde sarf ettiği sözlerin davacıya matuf olup olmadığı ve kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının beyanlarında davacının isminin ve sıfatının zikredilmemiş olması, beyanların içeriğinden ve davalının konumundan hareketle ortalama bir dinleyici veya okuyucunun davalının sözlerinin muhatabının davacı olduğunu anlayamayacağı değerlendirilerek, matufiyet unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan haberlerde davacının kişilik haklarına saldırılıp saldırılmadığı ve manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yayında Yargıtay 8. Ceza Dairesinin isminin açıkça geçmesi ve davacının daire başkanı olarak kararda imzasının bulunması nedeniyle matufiyetin gerçekleştiği, yazıda yer alan söz ve ifadelerin davacıya yönelik olduğu ve kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan bir haberde Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesinin kişilik haklarına saldırılıp saldırılmadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haberde Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bir siyasi davaya hukuki kılıf giydirdiği, hukukun siyasallaştığı ve yargının politize olduğu iddialarının eleştiri sınırlarını aşarak kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, davacının daire üyesi olarak kararda imzası bulunduğundan matufiyetin de gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetedeki bir yazının davacıların kişilik haklarına saldırıp saldırmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu yazıda, davacıların ideolojik saplantıları olduğu, tarafsız ve özgürlükçü yorumlama yeteneğinden yoksun oldukları ve tasfiye edilecekleri gibi ifadelerle kişilik haklarına saldırı niteliğinde hakaret içeren sözler sarf edildiğinin ve bu durumun manevi tazminat gerektirecek bir matufiyet oluşturduğunun gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan bir haberde davacının kişilik haklarına saldırılıp saldırılmadığı ve manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yayında yer alan açıklamaların kişilik haklarına ağır ve haksız bir saldırı oluşturmayıp eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, manevi tazminat isteminin dayanağı olan hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşmediği ve kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.