Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mera Kanunu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların, kesinleşmiş bir başka davada Yargıtay tarafından kadim yaylak niteliğinde olduğunun tespit edilmesi ve yaylakların 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4/3. maddesi uyarınca özel mülkiyete konu edilememesi gözetilerek, davacıların zilyetlik iddiasının yerinde olmadığına ve istinaf mahkemesinin davacıların tapu iptali ve tescil taleplerini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kaydının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davanın usulden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine ve 3. kişi adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin niteliği ve kapsamı hususunda yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, çayır vasfındaki taşınmazlarda ot biçmenin zilyetlik için yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, köy tüzel kişiliği adına tescilli taşınmazın mera vasfında olduğunu iddia ederek açtıkları tapu iptali ve tescil davasında dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca köy tüzel kişiliğine ait taşınmazın mera vasfında olduğunun tespiti için dava açma ehliyetleri bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davacıların dava ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mera tahsis işlemine karşı açılan davada, dava açma süresinin belirlenmesi ve yetkili mahkemenin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca tahsis işleminin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıllık dava açma süresinin gözetilmesi gerektiği, ayrıca aynı Kanun'un 7. maddesine göre kadastro işlemleriyle birlikte yapılan mera tespit ve tahdit işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda kadastro mahkemesinin yetkili olduğu, ancak bu davada kadastro işlemleriyle birlikte mera tespiti yapılmadığından genel mahkemenin yetkili olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmış, ancak davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Mera, yaylak ve kışlaklara tecavüzün önlenmesi davasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4342 sayılı Mera Kanunu'nda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na meraların korunması amacıyla dava açma yetkisi veren açık bir hüküm bulunmadığı, Bakanlığın yetkisinin meraların tespit, tahdit ve tahsisi ile sınırlı olduğu, mülkiyet hakkı Maliye Hazinesi’nde olduğundan Bakanlığın Hazine’yi temsil yetkisinin de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait taşınmazların mera komisyonu kararıyla mera alanı olarak tespit edilmesinin iptali istemiyle açılan davada, yerel mahkemenin bozma ilamına rağmen direnme kararı vermesi üzerine uyuşmazlık, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararından sonra yeni bir delil toplayarak (belediyenin müzekkere cevabı) ve bu delile dayanarak ilk kararının gerekçesini değiştirip yeni bir hukuki olguya dayandırması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve buna bağlı olarak Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptal edilip davalı adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3. maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için gerekli incelemenin yapılmamış olması, özellikle yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm kurulmuş olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mera vasfını kaybeden taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin dava.
Gerekçe ve Sonuç: 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3. maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için gerekli incelemenin yapılmadan eksik araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve davalı adına tescil edilen tapu kaydının iptal edilip Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4342 sayılı Mera Kanunu'nun geçici 3. maddesinin uygulanabilmesi için gerekli koşulların ( taşınmazın belediye sınırları içinde olması, 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşmiş imar planı içinde bulunması, yerleşim yeri olarak işgal edilmiş olması ve mera olarak kullanılmasının teknik olarak mümkün olmaması) yerinde tespit gerektirmesi, mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurması doğru görülmeyerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.