Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mevduat Hesabı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kredili mevduat hesap sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının tüketici mahkemesinde mi yoksa genel mahkemede mi görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların kredili mevduat hesap sözleşmesiyle ilgili uyuşmazlıkta 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun anlamında tüketici sayılmadıkları değerlendirilerek davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği sonucuna varılıp, görevli mahkeme olarak İstanbul 31. Asliye Hukuk Mahkemesi belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayalı alacak davasında görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki kredili mevduat hesabı sözleşmesinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımlanan tüketici kredisi niteliğinde olmadığı ve bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görev alanına girmediği değerlendirilerek, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, yasal faizin başlangıç ve bitiş tarihlerinin belirlenmesinde doğru hesaplama yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin bir kısmının derhal ödenmesine, kalan kısmının ise üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak ödenmesine karar verilmiş olup, mahkemece fark bedeline karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi hatalı bulunmuş ve yasal faizin başlangıç tarihinin aynı kalmakla birlikte, bitiş tarihinin kararın kesinleşme tarihi olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takiplerine konu bankacılık alacakları nedeniyle tüketicinin borçlu olup olmadığının tespiti ve fazla tahsil edilen ödemelerin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının tüketici kredisi sözleşmesi dışındaki kredi kartı sözleşmesi ve kredili mevduat hesabının dayanağı olan bankacılık hizmetleri sözleşmesini sunamadığı ve bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davacıya fazla tahsil edilen tutarların iadesine hükmeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının kredi borcunu kapattığı iddiasıyla yaptığı ödemenin, banka tarafından mevduat hesabına yatırılması nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kredi borcunu kapatmak amacıyla yaptığı ödemenin, kredi borcu yerine mevduat hesabına aktarıldığı iddiasını ispatlayamaması ve ödeme miktarının senetle ispat sınırının üzerinde olması nedeniyle tanık dinletilmesinin mümkün olmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun bankadaki hesabında para bulunmaması halinde, ileride hesaba yatırılacak paraların da haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun bankadaki hesabına düzenli olarak para yatırılmasını öngören bir hukuki ilişki bulunmadığı, haciz ihbarnamesiyle sadece haciz tarihinde mevcut bakiyenin haczedilebileceği ve müstakbel alacak haczi için borçlu ile üçüncü kişi arasında devri edimler doğuran temel bir hukuki münasebetin bulunması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı banka aleyhine açılan menfi tespit davasında, davacının kredi kartı ve kredili mevduat hesabı borcundan sorumlu olup olmadığının tespiti için, hangi harcamalardan kaynaklandığının araştırılıp araştırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibine dayanak olan borcun kaynağının araştırılması gerektiği, davacının hangi harcamalardan sorumlu olduğunun belirlenmesi için banka kayıtlarının incelenmesi ve HMK’nın 31. maddesindeki hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereğince gerekli incelemenin yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Yurtbank A.Ş.'deki hesabındaki paranın ödenmemesi üzerine davacı tarafından açılan alacak davasında, yerel mahkemenin görevsizlik kararı vermesi üzerine uyuşmazlık, görevli mahkemenin tespiti noktasında toplanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 14/5-d maddesinin, bankalar, Fon ve iflas idareleri *tarafından* açılan davalarda görevli mahkemeyi düzenlediği, davacının açtığı alacak davasının bu kapsamda olmadığı ve yerel mahkemenin görevli olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının bankaya yatırdığı paranın, bankanın off-shore hesabına kendi talimatı olmadan aktarıldığı iddiasıyla açılan alacak davasında, bankanın sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, off-shore bankacılık işlemlerinin risklerini bilerek ve kabul ederek kendi isteğiyle parasını off-shore hesabına aktardığının anlaşılması ve davalı bankanın bu ilişkide sadece aracılık görevi gördüğü gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın bankadaki parasının, tüm mirasçıların başvurusu olmadan, bir kısım mirasçı tarafından payları oranında talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın paylaştırılmasına kadar terekedeki haklar üzerinde mirasçıların elbirliği mülkiyeti bulunduğu, tüm mirasçıların tereke üzerinde birlikte tasarruf yetkisi olduğu ve davacıların terekeye dahil mevduat hesabından kendi mirasçılık paylarını talep yönünden aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.