Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mezarlık”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacı belediyeye ait mezarlık alanının devamı niteliğinde olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Hava fotoğrafları, tanık beyanları ve teknik bilirkişi raporuna göre, uyuşmazlık konusu alanın mezarlığın devamı niteliğinde olduğu ve davalılar tarafından kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabının mümkün olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacıya ait başka bir parsele dahil olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın mezarlık vasfında olup olmadığı ve tescil edilebilirliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mezarlık olarak kullanıldığına dair yeterli delil bulunmadığı ve yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait olduğunu iddia ettiği taşınmazın bir kısmının kadastro çalışmaları sırasında belediye adına mezarlık olarak tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava açma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mezarlık vasfındaki taşınmaz için hak düşürücü süre uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mezarlık vasfındaki taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16. maddesi ve 3998 sayılı Mezarlıkların Korunması Hakkında Kanun'un 1. maddesi uyarınca özel mülkiyete konu olamayacağı ve bu nedenle hak düşürücü süre uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tapuya köy tüzel kişiliği adına mezarlık olarak tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacı mirasçılarına ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece taşınmazın davacı mirasçılarından geldiği kabul edilerek hüküm kurulmasına rağmen, taşınmazın evveliyatı, mezarlık olup olmadığı, zilyetlik durumu gibi hususlarda yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu köy tüzel kişiliği adına tescil edilen ve aile mezarlığı olarak kullanılan taşınmaz için açılan tapu iptali ve tescil davasında, kadastro kanununda öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava açma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu köy tüzel kişiliği adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dayandığı eski tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsamadığı, taşınmazın kadimden beri köy mezarlığı vasfında kullanıldığı ve halen bu vasfını koruduğu gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün mezarlık vasfında olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açma ehliyetinin davacı gerçek kişide bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mezarlık gibi kamu hizmet mallarına ilişkin tapu iptali ve tescil davası açma ehliyetinin ilgili belediyede olduğu, davacının mahalle sakini sıfatıyla dava açma ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun geçici 11. maddesi uyarınca cemaat vakfına ait olduğu iddia edilen mezarlık vasfındaki taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı vakıf adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın davacı vakfın 1936 tarihli beyannamesinde yer almadığı, taşınmazın müslüman mezarlığı olarak kullanıldığı ve öncesinde cemaate ait bir mezar bulunmadığı tespit edilerek, davacı vakıf adına tescil için gerekli yasal koşulların oluşmadığı gözetilerek, mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan ve sonradan belediyeye mezarlık vasfıyla tescil edilen taşınmaz üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulü üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları ve usule uygun olduğu değerlendirilerek temyiz istemlerinin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasında, davalıya ait taşınmazın bir kısmının mezarlık alanı olduğu iddiasıyla açılan davanın reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, davalı lehine kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi, davalının tapu kaydı, hava fotoğrafları ve yerel bilirkişi incelemesi gibi delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği hususu gözetilmediğinden, eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemden kaynaklanan ve davacının, davalıya ait mezarlık vasfında kayıtlı taşınmazın bir kısmının kendi parseline ait olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil talep ettiği uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, uyuşmazlık konusu taşınmazın bir bölümünü yirmi yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulundurduğunu ispatlaması ve ilk derece mahkemesinin bu yöndeki tespitinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.