Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Miktar.”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan alacak ve tespit davasının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabulüne rağmen, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında hüküm altına alınan miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği ek kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Hem Bölge Adliye Mahkemesi'nin asıl kararı hem de bu karara yapılan düzeltme talebi üzerine verilen ek karar, temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek davacı ve davalı vekillerinin temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının eski işverenindeki toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan kıdemliliğe teşvik primi alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Temyize konu edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi yoluna başvurulan karar kesinleşmiş olduğundan ve bu kararda hükmedilen miktar temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin kararın da kesin olduğu ve temyiz edilemeyeceği gözetilerek temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıdan 01.08.2011-14.03.2016 tarihleri arasında çalışmasından kaynaklanan kısa çalışma primi ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında hüküm altına alınan miktarın, Yargıtay karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davalının temyiz talebi miktar yönünden reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla çalışma ücreti alacağı davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz incelemesinin miktar yönünden kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti alacağının belirli bir dönem için hesaplandığı, sonraki dönemler yönünden uyuşmazlık bulunmadığı ve hükmün ileriye yönelik etkisinin olmadığı, bu nedenle temyize konu edilen tutarın Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ve ek kararın onanmasına, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin ise kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte geçerli olan temyiz edilebilirlik sınırının, davaya konu miktarın üzerinde olması ve hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınması gerektiği gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işçilik alacakları davasında istenen miktarın temyiz kesinlik sınırını aşıp aşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği alacak miktarının, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması ve ileriye yönelik etkisinin de bulunmaması gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin de reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi talebine konu olan ilk derece mahkemesi kararının miktarının, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırının altında kalması ve bu nedenle temyiz edilemez olması gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, alacak davasında verilen kararı temyiz etmesi üzerine, temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın değerinin ve diğer giderlerin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının temyiz edilebilirlik sınırı altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Temyize konu edilen miktarın, Sigortacılık Kanunu'nun ilgili tebliği uyarınca belirlenen ve itiraz hakem heyeti karar tarihi itibariyle geçerli olan temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması gözetilerek, davacı ve davalı vekilinin temyiz dilekçelerinin miktardan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigorta tahkiminde verilen kararın temyiz edilebilirlik miktarının altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacılık Kanunu'nun ilgili tebliği gereğince temyiz edilebilirlik sınırının 238.730,00 TL olduğu, uyuşmazlık konusu miktarın ise 238.000,00 TL ile bu sınırın altında kaldığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.