Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nafaka Miktarı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının azlığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen nafaka miktarlarının uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına karar verilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı ve nafak miktarının uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı-karşı davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mutlak butlanla iptal edilen evlilik nedeniyle yoksulluk nafakasının irat yerine toptan ödenip ödenmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların yaşları, ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin kısa sürmesi ve müşterek çocuk olmaması gözetilerek yoksulluk nafakasının toptan ödenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak belirlenen yoksulluk nafakası miktarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği ve bu husus gözetilerek daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakası miktarının yetersizliği nedeniyle temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının yetersiz bulunması nedeniyle, Yargıtay kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında daha önce açılmış ve reddedilmiş bir boşanma davasının ardından, tekrar açılan boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği, davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve nafakaya hükmedilecekse miktarının tespiti uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin kusurlu olduğu, ortak hayatın kurulamadığı ve 4721 sayılı Kanun'un 166. maddesinin dördüncü fıkrasındaki koşulların oluştuğu, davalı kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği ve hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Babalık davasında hükmedilen iştirak nafakası miktarının çocuğun ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile günün ekonomik koşulları dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle babalık davasına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafaka miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk ve iştirak nafakası miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçları gözetilerek hakkaniyet ilkesi gereğince daha yüksek nafaka miktarına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, hükmün diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya hükmedilmesinin yanı sıra kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının azlığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucunda hükmedilen iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ve çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı ve davalı erkeğin nafakaya itirazı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının boşanma davası sonrasında yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle hükmedilen yoksulluk nafakasına davalı erkeğin itirazı üzerine, kadının işe giriş kaydı olduğu ve düzenli bir geliri olup olmadığının araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği gözetilerek, bozma kararı verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.