Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Orman Köylüleri”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmazın 775 sayılı Geçici Köy Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca belediye adına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardan olmadığı ve 2924 sayılı Orman Köylüklerinin Kalkındırılmasının Desteklenmesi Hakkındaki Kanun uyarınca Hazine adına tescilinin zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmazın 775 sayılı Geçici Köy Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca belediye adına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlardan olmadığı ve 2924 sayılı Orman Köylüklerinin Kalkındırılmasının Desteklenmesi Hakkındaki Kanun uyarınca Hazine adına tescilinin zorunlu olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 1946 yılında yapılan orman kadastrosu sınırları içinde kalan ve 1980 yılında orman rejimi dışına çıkarılan taşınmazın, 2924 sayılı Yasa gereğince yapılan kadastroda beyanlar hanesine ismi yazılan kişinin zilyetliğini devrettiği davacının, kütüğün beyanlar hanesindeki eski zilyet adına olan şerhin iptalini ve kendi adına tescilini isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, 2924 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca, kadastro sırasında fiili kullanıma göre tasarruf edenlerin isimlerinin beyanlar hanesine yazılması gerektiği, davacının zilyetliği devralmasının kadastro tespitinden sonra gerçekleştiği ve davacının orman köyü nüfusuna kayıtlı olmadığı gibi yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geriye doğru en az 5 yıl o köyde ikamet etmediği gerekçeleriyle direnme kararını bozması usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydındaki zilyetlik şerhinin, kadastro tespitinden sonra zilyetliği devralan davacı tarafından silinip silinemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2924 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca, kadastro çalışmaları sırasında fiili kullanım durumuna göre tasarruf edenlerin isimlerinin tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiği, davacının ise zilyetliği kadastro tespitinden sonra devraldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1946 tarihli orman kadastrosu sınırları içinde kalan ve daha sonra Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan taşınmazın 2924 sayılı Yasa gereğince kullanım kadastrosunda beyanlar hanesine tasarruf edenin ismi yazılarak Hazine adına tescil edildikten sonra, taşınmaz zilyetliğini devralan kişinin, eski zilyedin beyanlar hanesindeki şerhinin iptalini ve kendi adına tescil isteyip isteyemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 2924 sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazı fiilen kullanan kişinin beyanlar hanesine yazılması gerektiği, davacının ise zilyetliği kadastro çalışmaları sonrasında devraldığı, dolayısıyla beyanlar hanesindeki şerhin silinmesi talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının Özel Daire bozma ilamına aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman envalinin kesimi, sürütme ve taşıma işlerine ilişkin sözleşme kapsamında vefat eden davacı murisinin hizmet akdine mi yoksa eser sözleşmesine mi tabi olarak çalıştığı ve buna bağlı olarak vefatının iş kazası sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı murisinin kooperatif üyesi orman köylülerinin kendi aralarında yaptığı görev dağılımına ilişkin kura gereğince kendi traktörü ile çalışması, zaman ve bağımlılık unsurlarının bulunmaması nedeniyle eser sözleşmesi kapsamında çalıştığını gösterdiğinden, vefatının iş kazası olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, 6292 sayılı Kanun kapsamında davalıya satılan taşınmazın bir kısmının kendisine ait olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında davalıya satışı nedeniyle davacının zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davası açamayacağı ve bedel talep edemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6292 sayılı Kanun kapsamında satışı yapılan taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işlemi sonrasında beyanlar hanesindeki şerhe ve satış işlemine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açılamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.