Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Prim İadesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle emekli ikramiyesine hak kazanıp kazanmadığı veya ödediği primlerin iadesi talebinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, Yargıtay’ın ikinci bozma kararına uyarak verdiği ret kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek davacının temyiz talebi reddedilerek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşverenin, Sosyal Sigortalar Kurumu'na ödediği primlerin, tehlike sınıfı değişikliği nedeniyle fazla ödendiği iddiasıyla iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un 75. maddesi uyarınca tehlike sınıfı değişikliğinin geriye yürümeyeceği ve yasal dayanak olmadan fazla ödenen primlerin 84. madde kapsamında iadesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketlerin %5 Hazine teşvikinden yararlanması gerektiği iddiasıyla fazladan ödenen primlerin iadesi istemiyle açılan davada, 5510 sayılı Kanun’un Ek 17. maddesinin 4. fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle oluşan yeni hukuki durumun, davaya konu uyuşmazlığa ilişkin yasal dayanaklar ve şartların varlığının incelenmesinde dikkate alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına uyduğunu belirterek direnme kararı vermiş gibi görünse de, Özel Daire bozma kararında istenen incelemeleri yaparak yeni bir hüküm kurduğu, bu nedenle de dosyanın direnme incelemesi için değil, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin %5 Hazine teşvikinden yararlanması gerektiği iddiasıyla açtığı prim iadesi davasında, 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesinin 4. fıkrasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin dava üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin Özel Daire bozma kararına karşı verilen direnme kararının niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Özel Daire'nin bozma ilamında belirtilen hususları değerlendirerek yeni bir karar vermesi ve Anayasa Mahkemesi iptal kararının somut uyuşmazlığa etkisinin olmadığını belirtmesi nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un 81/1-ı maddesi uyarınca %5 Hazine teşvikinden yararlanma koşulları mevcut olmasına rağmen yersiz ödendiği iddia edilen prim tutarlarının iadesi istemiyle açılan davada, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğine ilişkin direnme kararının niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararından sonra Anayasa Mahkemesinin Ek 17. maddenin dördüncü fıkrasını iptal kararını gerekçe göstererek verdiği karar, yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan, Hukuk Genel Kurulu tarafından değil Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, Hazine teşvikinden yararlandırılmaması nedeniyle fazla ödendiği iddia edilen primlerin iadesi talebiyle açtığı davada, 7103 sayılı Kanun ile değişik 5510 sayılı Kanun'un Ek 17. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda direnme kararı verilmesi üzerine uyuşmazlık Hukuk Genel Kurulu'na taşınmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu, kısa kararda davanın esastan reddine karar verildiği halde, gerekçeli kararda sadece direnme kararına yer verildiği, bu durumun hukuka aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından İsviçre’den transfer edilen primlerin davacının isteği dışında yaşlılık aylığında değerlendirilmesi nedeniyle, oluşan aylık artışının Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin iade koşullarını ortadan kaldırıp kaldırmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin iade koşulunu düzenleyen 10/a maddesi ve Anayasa'nın 90. maddesi gözetilerek, transfer edilen primlerin davacının aylık hesabında değerlendirilmesi ve aylık miktarında artış meydana gelmesi nedeniyle davacı yararına bir menfaat sağlandığından, primlerin iadesine imkân bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı reasürans brokerinin, davacı sigorta şirketi adına tahsil ettiği prim iadelerini haksız şekilde alıkoyduğu iddiasıyla açılan itirazın iptali davasında, davalının borcunun olup olmadığı ve takibin devamına karar verilip verilmeyeceği noktasında yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı brokerin, davacı sigorta şirketi adına tahsil ettiği prim iadelerini ödemediği ve bilirkişi raporuyla alacağın varlığının tespit edildiği gözetilerek, ilk derece mahkemesince verilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin karar, bölge adliye mahkemesince onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve cevap alamadığı prim iadesine işletilecek faiz talebinin hukuka uygun olduğunun tespiti talebiyle açtığı davanın hukuki niteliğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Kuruma yaptığı başvurunun hukuka uygunluğunun tespiti talebinin, dava konusu olamayacağı ve bu nedenle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve cevap alamadığı, 5510 sayılı Kanunun Ek 17. maddesi uyarınca iadesi gereken primlere işleyecek faizin ödenmesi talebinin hukuka uygun olduğunun tespitini istediği davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin, dava yoluyla ileri sürülebilecek bir hak iddiasını oluşturmadığı, idari başvuruya cevap verilmemesi halinde yargı yolunun açık olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kuruma yaptığı ve prim iadesine işletilmesi gereken faiz tutarının ödenmesine ilişkin başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespitine ilişkin talep ile açtığı davanın tespit davası olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Kuruma yaptığı başvurunun hukuka uygunluğunun tespiti talebinin, dava konusu yapılabilecek bir hukuki uyuşmazlık niteliğinde olmadığı, bu nedenle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.