Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Prim Tevkifatı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının 01.07.1993 ile 31.03.2007 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, uyuşmazlığın çözümü için Hukuk Genel Kurulu'na başvurulmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için gerekli kayıt ve tescil işlemlerini yaptırmadığı, prim tevkifatı yapılmadığı ve bu durumu kanıtlayacak herhangi bir belge sunmadığı, ayrıca kendi isteğiyle prim kesintisinden muafiyet belgesi aldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının 2002-2006 yılları arasında tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığı ve bu döneme ilişkin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 2002-2006 yılları arasında tarımsal faaliyette bulunduğuna dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, tek başına ziraat odası kaydının yeterli olmadığı ve bu dönemde prim kesintisi de yapılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 1997, 1998, 2000 ve 2002 yıllarında tarımsal faaliyette bulunup bulunmadığı ve bu dönemlere ilişkin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespit edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 2002 yılında tarımsal faaliyette bulunduğuna dair yeterli delil bulunması ve yasal karineler gözetilerek yerel mahkemenin bu yıla ilişkin direnme kararı onanmış, ancak 1997, 1998 ve 2000 yıllarına ilişkin tarımsal faaliyetin devam edip etmediği konusunda yeterli araştırma yapılmadığı gerekçesiyle direnme kararının bu kısmı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarım ürünleri alım satımı yapan davacının, satın aldığı ürün bedellerinden prim tevkifatı yapmamasından dolayı sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def’inin öncelikle değerlendirilmesi, akabinde davacının sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda, satın aldığı ürünlerin satıcılarının sigortalı olup olmadığı, prim ödeme yükümlülükleri bulunup bulunmadığı hususlarında uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarım ürünleri alım satımı yapan davacının, satın aldığı ürün bedellerinden Bağ-Kur primi kesintisi yapma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ve bu yükümlülüğe aykırı davranması halinde sorumluluğunun doğup doğmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zamanaşımı def'inin öncelikle incelenmesi gerektiği, davacının sorumluluğunun belirlenmesi içinse satın aldığı kişilerin sigortalılık durumlarının ve prim ödeme yükümlülüklerinin uzman bilirkişi aracılığıyla araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının belirtilen süreler arasında zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti talebiyle açtığı tespit davasında, tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülüp sürdürülmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz devam ettiğine dair prim tevkifatı dışında yeterli delil bulunmadığı, özellikle prim tevkifatı olmayan döneme ilişkin kira sözleşmesi gibi delillerin sunulmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 1.1.1997-1.10.2008 tarihleri arasında tarımsal faaliyeti bulunup bulunmadığı ve bu döneme ilişkin Tarım Bağ-Kur sigortalılık tespitinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı adına 1994, 1995 ve 1996 yıllarında prim tevkifatı yapılmış olsa da 31.12.1994 tarihinden sonra Kurum kayıtlarına prim girişi olmadığı, tek başına tapu kaydı ve 2002 yılından sonraki Ziraat Odası kaydının 2926 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında tescile esas belge sayılamayacağı gözetilerek Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi hatalı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, dava konusu dönem içerisinde kısa süreli SSK sigortalılığı bulunması nedeniyle, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyetinin kesintisiz sayılıp sayılmayacağı ve bu dönemde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kısa süreli SSK sigortalılığının tarımsal faaliyetini kesintiye uğratmadığı gerekçesiyle mahkemece kabul edilen Tarım Bağ-Kur sigortalılığı talebi, başka bir sosyal güvenlik kuruluşunda geçen çalışma süresinin makul süreyi aşması ve yeniden tescil veya prim ödemesinin olmaması nedeniyle, tarımsal faaliyetin kanıtlanamadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı nedeniyle iptal edilen 2926 sayılı Kanuna tabi tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin geçerli olup olmadığı ve bu süreler göz önünde bulundurularak yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı devam ederken 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak tescil edilemeyeceği, sonrasında ise tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlaması için tescil başvurusu, prim tevkifatı veya prim ödemesi gibi bir irade beyanında bulunmadığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.