Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Süre Tutum Dilekçesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçundan mahkûmiyetine dair verilen hükmün onanmasına ilişkin temyiz isteminin reddine karar verilmesine rağmen, sanığın süre tutum dilekçesinde temyiz sebebi belirttiğinin gözetilmemesi nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın süre tutum dilekçesinde temyiz sebebi belirttiğinin tespit edilmesi ve dosya kapsamındaki delillerin sanığın mahkumiyetini desteklediğinin değerlendirilmesiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek, Dairenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmış ve temyiz istemi esastan reddedilerek hüküm onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ücreti alacağı davasında, yerel mahkemenin kesin hüküm nedeniyle reddettiği davanın, Yargıtay tarafından bozulmasına rağmen direnme kararı vermesi üzerine yapılan temyiz başvurusunda usul eksikliklerinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinin süresi, harcının yatırılma tarihi, temyiz defterine kayıt durumu ve dosyanın dizi pusulasına bağlanıp bağlanmadığı gibi hususlarda usul eksiklikleri bulunduğu ve bu eksikliklerin giderilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla mesai alacağı davasında, yerel mahkemenin kesin hüküm nedeniyle davanın reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyiz başvurusunda, temyiz harcının zamanında yatırılıp yatırılmadığı ve dosyanın temyiz incelemesine usulüne uygun olarak gönderilip gönderilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinin havale tarihinin tespiti, temyiz harcının yatırılma tarihi ve dosyanın temyiz incelemesine gönderiliş şeklindeki usul eksiklikleri nedeniyle dosyanın Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca yeniden düzenlenmesi ve eksikliklerin giderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yüze karşı verilen direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunda, harcın zamanında yatırılıp yatırılmadığı ve dosyanın temyiz incelemesine usulüne uygun gönderilip gönderilmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Süre tutum dilekçesinin havalesine rağmen temyiz defterine kaydı ve harcın yatırılma zamanı hususunda tereddütler mevcut olup, dosyanın da usulüne uygun şekilde temyiz incelemesine gönderilmemesi nedeniyle, eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tefhimi üzerine süre tutum dilekçesi ile istinaf yoluna başvurulan davada, gerekçeli istinaf dilekçesinin yasal sürenin bitiminden sonra verilmesi durumunda, bu dilekçenin makul sürede verilip verilmediği ve istinaf incelemesi yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin ilk kararı ile direnme kararı arasında, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin hüküm bulunmaması ve istinaf karar harcının davalıdan tahsili hususunda çelişki mevcut olup, usulüne uygun bir direnme kararı olmadığı gözetilerek direnme kararı usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tefhimi üzerine süre tutum dilekçesi ile istinaf yoluna başvurulan davada, gerekçeli istinaf dilekçesinin ilk derece mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki haftalık istinaf süresi geçtikten sonra sunulması halinde, gerekçeli istinaf dilekçesinin makul sürede verilip verilmediği ve HMK’nın 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesinde dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararında hükme ilişkin tüm hususların gerekçeli karar ile birlikte açıklanmış olması, istinaf yoluna başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren başlaması ve davalının iki haftalık sürede istinaf nedenlerini belirtir dilekçe vermemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalının süresinden sonra sunduğu gerekçeli istinaf dilekçesine değer verilmeyerek HMK’nın 355. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden incelenmesi gerektiği belirtilerek verilen direnme kararının onanmasına, ancak davalının temyiz itirazlarının kamu düzeni yönünden incelenmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karara yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tefhimi üzerine davacı vekilince süre tutum dilekçesi verilmesine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinden sonra sunulduğu davada, bölge adliye mahkemesince HMK’nın 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesi sonucu verilen kararın Özel Daire tarafından bozulmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümdeki tüm hususların gerekçesiyle birlikte açıklanması nedeniyle istinaf başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başladığı, davacı vekilinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren işlemeye başlayan sekiz günlük istinaf başvuru süresi içinde istinaf sebeplerini içeren dilekçeyi sunmadığı, ödenen aylık ücret miktarı hususunun kamu düzenine ilişkin olmadığı ve kanunun açık hükmüne aykırılık teşkil etmediği gözetilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 355. maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvuran davalının, gerekçeli istinaf dilekçesini yasal süre olan iki haftadan sonra vermesi nedeniyle, bölge adliye mahkemesinin dilekçeyi işleme koymayıp sadece kamu düzenine aykırılık denetimi yapmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf başvuru süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başladığı, kanunda süre tutum dilekçesi verilmesine dair bir düzenleme bulunmadığı, kesin sürelerin hakim tarafından değiştirilemeyeceği, makul süre kavramının hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine aykırı olduğu ve Anayasa Mahkemesinin de benzer yönde karar verdiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tefhimi sonrası verilen süre tutum dilekçesiyle istinaf yoluna başvurulan bir davada, gerekçeli istinaf dilekçesinin yasal süre geçtikten sonra verilmesi halinde, bu dilekçenin makul sürede verildiği kabul edilip incelenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kanun yoluna başvuru sürelerinin kesin süreler olduğu, hakim tarafından uzatılamayacağı ve süre tutum dilekçesi verilmesinin ek süre sağlamayacağı, ayrıca makul süre kavramının belirsizliği nedeniyle hukuki güvenlik ilkesine aykırı olacağı gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin süresinden sonra verilen gerekçeli istinaf dilekçesini incelemeyip ilk derece mahkemesi kararını sadece kamu düzeni yönünden incelemesinin yerinde olduğuna ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararının tefhimi üzerine süre tutum dilekçesi ile istinaf yoluna başvurulan davada, gerekçeli istinaf dilekçesinin ilk derece mahkemesi kararının tebliğinden itibaren 8 günlük istinaf süresi geçtikten sonra sunulması nedeniyle, gerekçeli istinaf dilekçesinin makul sürede verilip verilmediği ve HMK’nın 355. maddesine göre yapılan istinaf incelemesinde dikkate alınıp alınamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkim tarafından değiştirilmesi mümkün olmayan kesin sürelerden olan kanun yoluna başvuru sürelerinin, süre tutum dilekçesi verilmesi ile korunamayacağı ve HMK’da süre tutum dilekçesi verilmesi halinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren sekiz günlük süre sonrasının "makul süre" olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş ancak, Özel Dairece incelenmeyen ve davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kamu düzeni yönünden incelenmesi için dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.