Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sağlık Kuralları”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı Bakanlığa ait işyerinde (B) grubu idareci olarak çalışan ve Yönetmelik kapsamında olduğu değerlendirilen işçinin, kısa çalışma primi ve fazla çalışma ücreti alacaklarının usulüne uygun hesaplanıp hesaplanmadığı ile yargılama giderlerinin tespiti ve paylaştırılması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığının tespit edilmesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Bakanlığa ait işyerinde (B) grubu idareci olarak çalışan ve işyeri çalışma koşullarına göre Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olduğu değerlendirilen işçinin, kısa çalışma primi ve fazla çalışma ücret alacaklarının hesaplanmasına ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin yönetmelik kapsamında değerlendirilmesinde ve alacak hesabında isabetsizlik bulunmadığı, ancak davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin hatalı hesaplanarak hüküm altına alındığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültü ölçümleri sonucu, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak fazla mesai ücreti ve kısa çalışma primine hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının çalıştığı işyerinde yapılan ikinci gürültü ölçümünün geçersiz olduğuna dair bir tespit yapılmadığı ve davacı tarafından da aksi ispatlanamadığı, bu nedenle tespit hükmünün ikinci ölçümün yapıldığı tarihe kadar olan dönemle sınırlı olması gerektiği, ayrıca kısa çalışma primi alacağına ilişkin faizin dava tarihinden değil, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültü ölçümlerinin yüksek çıkması nedeniyle, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan tespit hükmünün, davacının çalıştığı işyerinde yapılan ikinci gürültü ölçümlerinin geçersiz olduğuna dair bir tespit içermemesi ve davacı tarafından da aksinin ispatlanamaması, ayrıca kısa çalışma primi alacağına ilişkin faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının kısmen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültü ölçümlerine göre Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak fazla mesai ücreti ve kısa çalışma primi taleplerinin dayanağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının çalışma ortamında gürültü yönünden risk bulunduğu tespit edilmekle birlikte, ikinci ölçüm sonuçlarının hatalı ya da geçersiz olduğu yönünde bir tespit yapılmadığından tespit hükmünün ikinci ölçümlerin yapıldığı tarihe kadar olan dönem ile sınırlı olarak kurulması gerektiği ve kısa çalışma primi alacağına dava tarihinden önceki arabuluculuk son tutanağı tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültü ölçümlerine göre Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, fiilen 8,5 saat çalıştırılması nedeniyle fazla mesai ücreti ve kısa çalışma primine hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının kısa çalışma primine hak kazandığı, ancak tespit hükmünün ikinci gürültü ölçümünün yapıldığı tarihe kadar olan dönemle sınırlı olması ve kısa çalışma primi alacağına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültü ölçümleri sonucu, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak fazla mesai ücreti ve kısa çalışma primine hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan tespit hükmünde, ikinci gürültü ölçümlerinin geçersiz olduğuna dair bir değerlendirme yapılmadığı ve davacı tarafından da aksi ispat edilemediği anlaşıldığından, tespit hükmünün ikinci ölçüm tarihine kadar olan dönemle sınırlandırılması, kısa çalışma primi alacağı yönünden ise toplu iş sözleşmesinde ödeme günü belirtilmediğinden davacının dava tarihinden önce arabuluculuk yoluyla alacağını talep etmesi sebebiyle davalı işverenin arabuluculuk son tutanağı tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültü ölçümlerinin yüksek çıkması nedeniyle, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak fazla mesai ücreti ve kısa çalışma primi taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının kısa çalışma primi ve fazla mesai alacağı yönünden yapılan tespitin ikinci gürültü ölçümünün yapıldığı tarihe kadar olan dönemle sınırlı olması ve kısa çalışma prim alacağına, dava tarihinden önceki arabuluculuk son tutanağı tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültü ölçümlerinin yüksek çıkması nedeniyle, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, 7,5 saatten fazla çalıştırılması nedeniyle fazla mesai ve kısa çalışma primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, yapılan gürültü ölçümlerinin geçerli olduğu kabul edilerek davacının 7,5 saatten fazla çalıştırıldığı dönem için kısa çalışma primine hak kazandığı, ancak ikinci ölçüm tarihine kadar olan dönemle sınırlı olarak tespit hükmünün kurulması gerektiği ve kısa çalışma primi alacağına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültü ölçümleri sonucu, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, fiilen 8,5 saat çalıştırılmasından dolayı fazla çalışma ücreti ve kısa çalışma primine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının kısa çalışma primi alacağına ilişkin faizin başlangıç tarihi ve tespit hükmünün kapsamının hatalı belirlendiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işyerinde gürültü ölçümlerinin yüksek çıkması nedeniyle, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, 7,5 saatten fazla çalıştırılması nedeniyle fazla mesai ücreti ve kısa çalışma primi taleplerinin yasal dayanağının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının çalışma ortamındaki gürültü nedeniyle 7,5 saatten fazla çalıştırılmasının Yönetmeliğe aykırı olduğu, ancak ikinci gürültü ölçümünün geçersizliğine dair bir tespit bulunmadığı, bu nedenle tespit hükmünün ikinci ölçüm tarihine kadar olan dönemle sınırlı olması gerektiği, kısa çalışma primi alacağına ilişkin faizin ise arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işlemesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin, Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak fazla mesai ücreti ve kısa çalışma primine hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan tespit hükmünün, ikinci ölçümlerin sonuçlarının hatalı ya da geçersiz olduğu yönünde bir tespit ve değerlendirme yapılmadığı ve aksi durumun davacı tarafından ispat edilemediği gözetilerek 06.01.2017 tarihine kadar olan dönem ile sınırlı olarak kurulması gerektiği, ayrıca kısa çalışma primi alacağına ilişkin faizin arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gerekçeleriyle, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.