Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahte İmza”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, sahte imza ile iradesi dışında kullandırıldığı iddia edilen kredi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilk kredi sözleşmesini imzaladığı, bu kredinin ödenmeyen kısmının sahte imza ile kullandırılan ikinci kredi ile kapatıldığı ve davacının ilk kredinin ödenmeyen kısmından sorumlu olduğu gözetilerek, mahkemenin davacının tüm borçtan beri olduğu yönündeki kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mehir senedinin iptaline ilişkin açılan davada, senetteki imzanın senedi düzenleyen kişiye ait olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporları ve diğer delillerden, mehir senedindeki imzanın senedi düzenleyen müteveffaya ait olmadığı anlaşılması ve davalının temyiz itirazlarının yerinde bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait telefon hattının davalı şirket bayisi tarafından sahte imza ile yetkisiz olarak devredildiği iddiasıyla açılan tespit, iptal ve tescil davasında, birleştirilen davalar nedeniyle vekalet ücretinin ayrı ayrı hüküm altına alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davaların yargılama aşamalarının müştereken yürütülmesinin, davaların bağımsız yapısını ortadan kaldırmadığı ve her davanın ayrı ayrı hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin her iki dava için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çift imza ile temsil edilen kooperatifin ciro ettiği bono senetlerindeki imzalardan birinin sahte olması durumunda, yetkili hamilin senetten doğan hakkının varlığının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifin temsilinde çift imza şartının öngörüldüğü, imzalardan birinin sahte olduğunun tespit edildiği, sahteciliğin mutlak def'i niteliğinde olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği, TTK'nın 589. maddesi gereğince sahte imzanın sadece sahibini bağlayacağı ve diğer imzaların sıhhatine halel getirmeyeceği, ancak davacı kooperatifin temsili için çift imzanın gerekli olduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi mektuplu döviz tevdiat hesabından sahte imzayla para çekildiği iddiasıyla bankaya karşı açılan alacak davasında bankanın sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının cezaevinde olduğu dönemde hesabından para çekildiği, davalı bankanın ödemeyi pasaport ve kredi mektubu asıllarının ibrazı ile yaptığı, davacının ise bu belgeleri koruyamadığı ve gerekli tedbirleri almadığı, davalı bankanın sözleşmede yer alan sorumsuzluk maddesinin BK 99/2. maddesi gereğince geçersiz olduğu, bu sebeple davacının kusurlu olup olmadığının tespiti gerekirken mahkemece hüküm kurulması doğru görülmeyerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, davalı kefilin sözleşmedeki imzasının sahte olduğunun tespit edilmesi üzerine, alacaklı bankanın icra takibinde kötü niyetli olup olmadığı ve kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı bankanın, sözleşmenin hakim tarafı olarak, sözleşmede yer alan imzaların kime ait olduğunu denetleme yükümlülüğü altında olduğu ve sahte imzaya rağmen icra takibi başlatıp itirazın iptali davası açmasının kötü niyetini gösterdiği gözetilerek, davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı şirkete ait çekte bulunan imzanın sahte olduğunu iddia etmesi üzerine, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterliliği ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ve taklit imza olduğu kesin olarak belirtildiğinden, sahteliğin tespiti için yeterli delil bulunduğu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 30. maddesinde belirtilen usul ekonomisi ilkesi gereğince yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Direnme kararının tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve davalı vekilinin temyiz isteminin süresinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun şekli şartlara uygun tebliğ zorunluluğu ve tebligattaki imzanın sahteliği iddiasının araştırılması gerektiği, davalı vekilinin de direnme kararının kendisine tebliğ edilmediğini, tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü gözetilerek yerel mahkemenin ek kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekte lehtar imzasının sahte olması halinde, ciro yoluyla hamile geçen çekin keşidecisinin hamile karşı sorumluluğunun devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi gereğince, çekte lehtar imzasının sahte olmasının keşidecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve keşideci ile lehtar arasındaki şahsi def'ilerin iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin çek keşidecisi lehine verdiği menfi tespit davasını kabul eden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte imzalı olduğu iddia edilen genel kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine itiraz üzerine, açılan itirazın iptali davasında, alacaklının kötü niyetli olup olmadığı ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı bankanın, sözleşmedeki imzanın sahteliği hususunda kesin bir tespit yapılamamışken, sözleşmeye dayanarak icra takibi başlatmasının haksız, fakat kötü niyetli olmadığı ve imzanın sahteliği hususunda itirazın icra takibi aşamasında yapılmadığı da değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.