Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sarkıntılık”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 102/1-1. cümle kapsamında kalan basit cinsel saldırı suçunu mu yoksa aynı Kanun'un 102/1-2. cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20/2. maddesi ve bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 46. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçunda mağdurenin ruh sağlığına ilişkin raporun hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı ve Adli Tıp Kurumu’ndan ek görüş alınmasına gerek olup olmadığı noktasında yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin direnme kararından sonra 5237 sayılı TCK’nın 103. maddesinde 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle cinsel istismar suçunun sarkıntılık düzeyinde kalması halinde daha az ceza öngörülmesi ve mağdurun ruh sağlığının bozulması halindeki ceza artırımının kaldırılması karşısında, sanığın eyleminin yeni düzenlemeye göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, takdiri indirim uygulanmaması ve eylemin nitelikli cinsel istismar mı yoksa basit cinsel istismar mı olduğuna ilişkin direnme kararının inzakı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında takdiri indirim uygulanmamasına ilişkin yerel mahkemenin gerekçesinin yasal ve yeterli olduğu, ancak sanığın eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa teşebbüs aşamasında kalan çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun iç çamaşırını çıkarması ve kendi iç çamaşırını da çıkarmasına rağmen, eylemlerini nasıl sonlandıracağı belli olmadığından ve mağdurenin vücuduna organ veya cisim sokma girişiminde bulunmadığından, eylemin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun icra hareketleri olarak kabul edilemeyeceği ve çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, aynı büroda çalıştığı üç katılana karşı ayrı ayrı zamanlarda sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanların beyanlarının tutarlı ve birbiriyle örtüşmesi, olayların hemen ardından tanıklarla paylaşılmış olması, sanığın savunmasının katılanların beyanlarını çürütecek nitelikte deliller içermemesi ve eylemlerin niteliğinin cinsel amaç içerdiği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalıp kalmadığı ve bu nedenle çocuğun cinsel istismarı suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararından sonra direnme kararı verirken gerekçesini değiştirmesi ve yeni bir hüküm tesis etmesi nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu, bu sebeple de dosyanın Özel Dairece incelenmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılana yönelik eylemlerinin sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunu oluşturup oluşturmadığı ve beraat ettiği kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu kapsamında lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanın beyanlarının tutarlı ve istikrarlı olması, olaydan hemen sonra sanığın katılanı araması, tanık beyanları ve olayın hemen ardından katılanın şikayetçi olması gibi hususlar birlikte değerlendirilerek sanığın eylemlerinin sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu ve aynı dosyada başka bir suçtan mahkumiyet olduğundan beraat kararı verilen suç yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve temel ceza belirlenirken TCK’nın 61. maddesi uyarınca gösterilen gerekçenin yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik cinsel davranışlarının ani bir hareket niteliğinde olmayıp süreklilik gösterdiği, mağdurenin vücudunun farklı yerlerine birbirini takiben birçok kez dokunduğu ve bu davranışlarını uzun bir süre devam ettirdiği, bu nedenle eylemin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK’nın 103/1-1. cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eylemlerinin TCK'nın 103/1-1. cümlesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik cinsel davranışlarının ani bir hareket niteliğinde olmayıp süreklilik göstermesi, mağdurenin vücudunun farklı yerlerine dokunmak suretiyle eylemleri ısrarlı bir şekilde sürdürmesi ve mağdureye yönelik bu davranışlarını uzun bir süre devam ettirmesi nedeniyle, eylemin sarkıntılık düzeyini aşarak TCK'nın 103/1-1. cümlesi kapsamında kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik cinsel saldırı eyleminin sabit olup olmadığı ve bu eylemin suç vasfının ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin olay anlatımındaki tutarlılığı, olay sonrasındaki davranışları, sanığın savunmalarındaki çelişkiler ve kamera kayıtlarının sanığın eylemini destekler nitelikte olması gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa sarkıntılık suçunu mu oluşturduğu, mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin raporun yeterli olup olmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunduğu, Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve bu hakkın kısıtlanması nedeniyle Yargıtay 14. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına, sanığın tahliyesine ve dosyanın Bakanlığa tebliğ edilmesi için Yargıtay 14. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye yönelik eyleminin TCK'nın 103/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu yoksa ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazından sonra sanığın ölmesi nedeniyle ceza mahkûmiyeti ve mahkûmiyete bağlı tüm sonuçlar ortadan kalktığından, mahkûmiyet kararından zarar görme şartı ortadan kalktığı ve hükmün hukuka uygunluğunun denetlenmesinde hukuki yarar kalmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.