Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sigorta Başlangıç Tarihi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemiyle açtığı davada idari ve adli yargı mahkemeleri arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 22. maddesi uyarınca iki mahkemenin aynı dava hakkında verdikleri kesinleşmiş görevsizlik kararları üzerine görevli mahkemenin Uyuşmazlık Mahkemesince belirlenmesi gerektiği, Yargıtay'ın görev yeri belirleyemeyeceği gözetilerek dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkin davada, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği tarih olan 02.08.1976 yerine mahkemenin 02.07.1976 tarihini sigorta başlangıç tarihi olarak kabul etmesinin, HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Doğum tarihi 16.05.1970 olan davacının, 18 yaşından küçükken çalışmaya başladığı dönemdeki sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 18 yaş altı çalışmaya başlayanların sigorta başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu tarih olarak kabul edilmekle birlikte, 18 yaşından önce ödenen primlerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği ve bu primlerin hem yaşlılık aylığı bağlanmasında hem de hesabında etkili olacağı gözetilerek davacının hukuki yararının olduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Doğum tarihi 26.06.1971 olan davacının, 01.08.1986 tarihindeki bir günlük çalışmasının tespiti talebinde hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 18 yaşından küçükken sigortalı çalışmaya başlayan davacının, 18 yaşını doldurduktan sonraki çalışmaları mevcut olsa da, 18 yaşından önceki çalışmalarının prim gün sayısına dahil edileceği ve yaşlılık aylığı hesabında etkili olacağı gözetilerek, sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebinde hukuki yarar bulunduğu kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti ve bu tarihe göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki güvenlik ilkesi gereğince, benzer durumdaki diğer sigortalılar lehine verilen ve kesinleşen kararlar gözetilerek, davacının sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkin direnme kararı onanmış, ancak yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığına dair inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemiyle açtığı davada, mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı ve çalışma olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe giriş bildirgesinin Kuruma sunulmuş olması, davacıya Kurum tarafından sigorta sicil numarası verilmiş ve çalışmaları bu numara ile devam ettirilmiş olması, tanık beyanları ile de çalışmanın varlığının doğrulanması birlikte değerlendirildiğinde çalışma olgusunun ispatlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, Almanya'da geçen çalışma süresini borçlanarak sigorta başlangıç tarihini öne çekme talebi üzerine, borçlanma yapılmadan sigorta başlangıç tarihinin tespiti mümkün olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, temyiz aşamasında, davanın esasını oluşturan sigorta başlangıç tarihinin tespiti talebinden feragat etmesi nedeniyle, Hukuk Genel Kurulu, ortaya çıkan bu yeni durumu değerlendirmesi için yerel mahkemenin direnme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti davasında, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterliliği ve çalışmanın varlığının ispatı için gerekli delillerin toplanıp toplanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalılık başlangıç tarihi tespiti davalarında, hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkelerinin uygulanması, çalışmanın varlığının bu ilkelere uygun olarak ispatlanması gerektiği, somut olayda ise mahkemece gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığı, belediyeden ihale alan şirkete ait ihale evraklarının ve dönemin belediye çalışanlarının dinlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının sigortalı başlangıç tarihinin tespiti talebi yönünden hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe giriş bildirgesinin düzenlenmemiş ve Kuruma herhangi bir hizmet bildiriminde bulunulmamış olması, ücretinden prim kesintisi yapılmamış olması ve yönetmelikte belirtilen belgelerin bulunmaması nedeniyle, hizmet tespiti isteminin dava tarihi itibarıyla hak düşürücü süreye uğradığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığı talebinin reddi üzerine açtığı kurum işleminin iptali davasında, davacının sigorta başlangıç tarihi olarak ileri sürdüğü tarihin Kurumca kabul edilmemesi nedeniyle uyuşmazlık yaşanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe giriş bildirgesinin bulunmasının tek başına yeterli olmadığı, fiili çalışmanın varlığının da kanıtlanması gerektiği, bu nedenle işe giriş bildirgesi tarihi ile ilgili uyuşmazlığın çözümlenmesi için mahkemenin doğrudan soruşturmayı genişleterek, 506 sayılı Kanun'un 79. maddesinde belirtilen yöntem ve ilkeler çerçevesinde, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını araştırması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 11.03.1981 tarihini sigorta başlangıç tarihi olarak kabul ederek 1479 sayılı Kanun'dan yararlanma ve emeklilik hakkı tespiti talebinde bulunması üzerine, davalı Kurum'un hukuki yarar ve tescil sürelerine aykırılık iddiasıyla açılan tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigorta başlangıcı tespiti talebinde hukuki yararının bulunmadığı, hâkimin HMK’nın 31. maddesi gereğince davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacının talebini açıklığa kavuşturması gerektiği, ayrıca 1479 ve 5510 sayılı Kanunlarda belirtilen tescil sürelerine uyulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 14.06.1990 tarihinde davalı işyerinde geçen çalışmasının çıraklık statüsünde olup olmadığı ve buna göre sigorta başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının Anayasa'nın 141. maddesi ve HMK'nın 297. maddesinde öngörülen gerekçeli karar ilkelerine uygun olarak düzenlenmemesi ve Özel Daire bozma kararındaki gerekçelere karşı direnme gerekçelerinin ortaya konulmaması nedeniyle direnme kararı 1086 sayılı HUMK'nun 429. maddesi gereğince usulden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.