Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sosyal Donatı Alanları”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Satın alınan konutun vadedilen sosyal donatı alanlarının kamuya ait alana inşa edilmesi nedeniyle ayıplı maldan kaynaklanan bedel indirimi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Konut satış sözleşmesinin eki olan vaziyet planında sosyal donatıların siteye ait alan içinde gösterilmesine rağmen kamuya ait alana inşa edilmesinin ayıplı mal teslimi niteliğinde olduğu ve tüketicinin bu hususu bilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut satışında, sözleşme ve tanıtım materyallerinde vaat edilen sosyal donatı alanlarının siteye ait olmaması ve ayıplı imalatlar nedeniyle alıcının bedel indirimi istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal donatı alanlarının siteye ait olmamasının eksik ifa değil ayıp niteliğinde olduğu ve bedel indirimi hesabında nispi metod uygulanırken taşınmazın satış tarihindeki ayıplı değeri üzerinden hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu konut projesinde vaat edilen sosyal donatı alanlarının eksik veya site mülkiyeti dışında inşa edilmesi nedeniyle konutta oluşan değer kaybının tazmini talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal donatı alanlarının eksik veya proje dışında inşa edilmesinin ayıplı ifa değil, eksik ifa olarak nitelendirildiği ve bu nedenle 4077 sayılı TKHK'daki 30 günlük ihbar süresine tabi olmayıp, 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açılabileceği gözetilerek, direnme kararının reddine ve bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut projesinde vaat edilen sosyal donatıların eksik veya hiç yapılmaması nedeniyle konutta meydana gelen değer kaybının tazmini talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusu olan eksik ifa nedeniyle, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da düzenlenen ayıp ihbarı şartı aranmaksızın, davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde Borçlar Kanunu'nun eksik ifa hükümlerine dayanarak dava açabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme ile verdiği ret kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Satın alınan taşınmazın bulunduğu sitedeki bazı sosyal donatı alanlarının siteye ait olmayan başka bir parselde bulunması nedeniyle satıcının sorumluluğunun ayıplı ifa mı yoksa eksik ifa mı olduğuna ve buna bağlı olarak uygulanacak zamanaşımı ve ihbar yükümlülüğünün ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal donatı alanlarının site içinde duvarla çevrili olması nedeniyle alıcıda bu alanların siteye ait olduğu izlenimi uyandırmasının ve bu durumun alıcının satın alma kararını etkileyerek taşınmazın değerini azaltmasının eksik ifa niteliğinde olduğu ve satıcının 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde sorumlu tutulması gerektiği değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satın alınan konutun bulunduğu sitedeki sosyal donatı alanlarının siteye ait olmayan başka bir parsel üzerinde bulunması nedeniyle alıcının uğradığı zararın hukuki niteliğinin ayıplı ifa mı yoksa eksik ifa mı olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal donatı alanlarının site içinde duvarla çevrili olması nedeniyle alıcının bu alanların siteye ait olduğu izlenimine kapıldığı, bu durumun alıcının satın alma kararını etkilediği ve taşınmazın değerinin azalmasına neden olduğu, dolayısıyla eksik ifa niteliğinde bir durum oluştuğu ve satıcının 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satın alınan taşınmazın bulunduğu sitedeki bazı sosyal donatı alanlarının siteye ait olmayan başka bir parselde bulunması nedeniyle satıcının sorumluluğunun eksik ifaya mı yoksa ayıplı mala mı dayandığı, ihbar yükümlülüğü ve zamanaşımı süresinin ne olduğu hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal donatı alanlarının site içinde duvarla çevrili olması nedeniyle alıcıda bu alanların siteye ait olduğu izlenimi uyandırmasının ve bu durumun alıcının satın alma kararını etkileyerek taşınmazın değerini azaltmasının eksik ifa teşkil ettiği ve satıcının on yıllık zamanaşımı süresi içinde sorumlu tutulması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satın alınan taşınmazın bulunduğu sitedeki bazı sosyal donatı alanlarının siteye ait olmayan başka bir parsel üzerinde bulunması nedeniyle satıcının sorumluluğunun hukuki niteliğinin eksik ifa mı yoksa ayıplı maldan kaynaklanan sorumluluk mu olduğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal donatı alanlarının site içinde duvarla çevrili alanda bulunması nedeniyle alıcıda bu yerlerin siteye ait olduğu izleniminin uyandırıldığı ve bu durumun alıcının satın alma kararını etkilediği gibi taşınmazın değerinin azalmasına da neden olduğu, dolayısıyla bunun eksik ifa teşkil ettiği ve satıcının uğranılan zarardan sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesiyle satılan konutta, tanıtım broşürlerinde vaat edilen yeşil alan ve sosyal donatıların mülkiyetinin siteye ait olmaması ve eksik/ayıplı olması nedeniyle alıcının açtığı tazminat davasında, bu eksikliklerin ayıp mı yoksa eksik ifa mı olarak nitelendirileceği ve buna bağlı olarak hangi hukuki sonuçların doğacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından vaat edilen yeşil alan ve sosyal donatıların siteye ait olmaması ve bazı bölümlerinin hiç yapılmaması hususunun ayıptan ziyade, ifa edilmeyen bir yükümlülük olarak eksik ifa niteliğinde olduğu ve bu nedenle de ihbar yükümlülüğüne tabi olmaksızın on yıllık zamanaşımı süresi içinde dava konusu edilebileceği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak dosyanın diğer bozma nedenlerinin incelenmesi için Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketicinin satın aldığı taşınmazın bulunduğu sitedeki bazı sosyal donatı alanlarının siteye ait olmayan başka bir parsel üzerinde yapılması nedeniyle davalı satıcının sorumluluğunun hukuki niteliğinin eksik ifaya mı yoksa Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'daki ayıp hükümlerine mi göre değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı satıcının sözleşme ve tanıtım materyallerinde taahhüt ettiği sosyal donatı alanlarının mülkiyetinin site sakinlerine ait olmaması nedeniyle taşınmazda değer kaybı oluştuğu iddiasının, 4077 sayılı TKHK'nın 30. maddesi uyarınca genel hükümlerin uygulanması gerektiği ve bu nedenle BK’nın 125. maddesinde düzenlenen on yıllık genel zamanaşımı süresine tabi eksik ifa iddiası olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tüketicinin satın aldığı taşınmazın bulunduğu sitedeki bazı sosyal donatı alanlarının siteye ait olmayan başka bir parsel üzerinde yapılması nedeniyle davalı satıcının sorumluluğunun hukuki niteliğinin eksik ifaya mı yoksa Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’daki ayıp hükümlerine mi göre değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından inşa edilen sitedeki sosyal donatı alanlarının mülkiyetinin siteye ait olmamasının ve başka bir parsel üzerinde bulunmasının, taşınmazın değerini etkileyen ve tüketicinin beklentisini karşılamayan bir eksiklik olarak, Borçlar Kanunu’ndaki genel hükümlere göre eksik ifa kapsamında değerlendirilmesi ve bu nedenle de ihbar koşuluna tabi olmaksızın on yıllık zamanaşımı süresine tabi olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.