Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sosyal Hizmetler Kanunu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı birimin 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 3. maddesinde ayrıca tanımlandığı ve ev tipi sosyal hizmet birimi olmadığı, bu nedenle davacının 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı ev tipi sosyal hizmet birimlerinde bakıcı anne olarak çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olup olmadığı ve iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 16. maddesinin son fıkrası uyarınca ev tipi sosyal hizmet birimlerinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 4. maddesindeki istisnalar kapsamında olduğu ve bu birimlerde çalışanlar hakkında İş Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin, bakıcı annenin iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağına dair kararı doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun 18 yaşını doldurduktan sonra, hakkında verilmiş olan korunma tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın kanun yararına bozma incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun korunma tedbir kararı verildiği tarihte 18 yaşını doldurmuş olması sebebiyle davanın konusuz kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 26/3. maddesi uyarınca korunma kararlarının alınması ve kaldırılması yetkisinin çocuk mahkemelerine ait olduğu, Kocaeli'nde çocuk mahkemesi bulunduğu halde Aile Mahkemesi'nde görülen davanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine, davalıların dava tarihinde ergin olmaları nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların dava tarihinden sonra ergin olmaları nedeniyle, korunma kararının kaldırılması davasının konusuz kaldığı gözetilerek yerel mahkemenin karar verilmesine yer olmadığına dair kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının 2828 sayılı Kanun uyarınca koruma altına alındığının tespiti istemiyle açtığı davada görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 22. maddesinde düzenlenen tedbir kararlarında çocuk mahkemelerinin görevli olduğu ve davacının tespit talebinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı ergin kişi hakkında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 22. maddesine dayalı koruma kararı verilmesine ilişkin istemlerde görevli mahkemenin aile mahkemesi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Korunmaya muhtaç kişinin bakımının sağlanması için koruma kararı verilmesi talebinin ve davacı Kurumun sorumluluğunun TMK’nın 366. maddesinden kaynaklanması ve bakım görevinin 2828 sayılı Kanun ile Kuruma verilmiş olması karşısında talep konusunun hukukî nitelik bakımından aile hukuku hükümleriyle sıkı sıkıya bağlantılı olması gözetilerek, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen, korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken bakıma muhtaç yetişkin hakkında koruma kararı verilmesi taleplerinde aile mahkemelerinin görevli olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararının kaldırılması talebi üzerine yetkili ve görevli mahkemenin hangisi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu uyarınca verilen korunma kararlarının kaldırılması yetkisinin çocuk mahkemelerine, çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde ise aile mahkemesine verildiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesince verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuk hakkında verilen korunma kararının kaldırılması talebinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk hakkında verilen korunma kararının kaldırılması yerine, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesinde sayılan koruyucu ve destekleyici tedbirlere çevrilmesi hususunun değerlendirilmesi ve çocuğun üstün yararı gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararı kaldırılması istenen kişinin yargılama sırasında ergin olması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı ve karar verilmesine yer olmadığı hükmünün doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Korunma altındaki çocuğun yargılama aşamasında ergin olması nedeniyle korunma kararının kalkmış sayılacağı ve davanın konusuz kaldığı gözetilerek yerel mahkemenin karar verilmesine yer olmadığına dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korunma kararı verilen çocuğun bulunduğu ilde çocuk mahkemesi varken, sulh hukuk mahkemesince verilen korunma kararının kaldırılması talebinin hangi mahkemede görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'na göre verilmiş korunma kararlarının kaldırılması davalarında da çocuk mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, sulh hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerekirken, esas hakkında karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı kurum tarafından açılan korunma kararının kaldırılması davasında, davalının reşit olması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı ve davalı yararına tespit hükmü kurulup kurulamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının reşit olduğu tarih itibarıyla korunma kararının kaldırılması talebinin konusuz kaldığı, ayrıca davalı tarafından tespit davası açılmamışken davalı lehine tespit hükmü kurulamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.