Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suçun Niteliği”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığı, haksız tahrik indiriminin oranı ve ceza miktarının yerindeliği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru öldürme kastıyla hareket ettiği, mağdurun söz ve davranışlarının haksız tahrik indirimini gerektirecek nitelikte olduğu, ceza miktarının ise suçun niteliği ve haksız tahrik indirimi gözetilerek takdir edildiği değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama mı yoksa kasten öldürmeye teşebbüs suçu mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı av tüfeğinin etkili mesafeden ateşlenmesi, hedef alınan vücut bölgesi, yaralanmanın niteliği ve meydana gelen zararın ağırlığı gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğunun gözetilmemesi hukuka aykırı bulunarak, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten yaralama mı yoksa kasten öldürme mi suçunu oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı aletin elverişliliği, yaraların yeri, hedef alınan bölge ve sanığın olay sırasındaki davranışları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin sanığı kasten yaralama suçundan mahkum eden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna iştirak şeklinin tespiti ve buna göre uygulanacak cezanın belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylem üzerinde hakimiyet kurarak suça iştirak ettiği ve kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı kasten öldürme suçundan cezalandıran hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla öldürme mü yoksa kasten öldürme suçunu mu oluşturduğuna ilişkin yerel mahkemenin direnme kararı üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü hedef almadan ateş etmesi, ancak maktulün vurulmasının mutlak ve kaçınılmaz olması ve sanığın bu durumu bilerek ateş etmesi nedeniyle eyleminde doğrudan kast bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkta ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarının azlığı, ticaret eylemine ilişkin yeterli delil bulunmaması ve tanığın beyanından dönmesi gibi hususlar gözetilerek, sanığın eyleminin TCK 191'de düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağduru yaralama eyleminin kasten mi yoksa taksirle mi işlendiğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay tarihindeki çelişkili beyanları, mağdurun yaralanma şekli, tanık ifadeleri ve olayın meydana geliş şekli birlikte değerlendirilerek sanığın eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa ek savunma hakkı verilmeden iddianamede talep edilmeyen TCK'nun 142/1-b maddesinin uygulanmasının CMK'nun 226. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede TCK'nın 141/1. maddesiyle cezalandırılması talep edilen sanık hakkında, ek savunma hakkı verilmeden TCK'nın 142/1-b maddesi uygulanarak savunma hakkının kısıtlandığı ve ayrıca hükmün TCK'nın 168. ve 53. maddelerinin uygulanması bakımından da hukuka aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve olayda kaçınılmaz hata halinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın rahatsızlık duyduğu davranışların haksız fiil niteliğinde olmadığı ve sanığın haksız bir fiilin bulunmadığını bilerek eylemi gerçekleştirdiği gözetilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı ve kaçınılmaz hata halinin de bulunmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın lehe temyiz edilen dosyada, eylemin TCK’nın 82/1-d maddesi yanında ayrıca 82/1-e maddesine de uyduğunun gözetilmemesi suretiyle oluşan isabetsizliğin, CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun niteliğinde yanılgıya düşülmesi halinde, lehe temyiz olsa dahi cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak şartıyla hükmün bozulması gerektiği ve CMK 225/2’ye göre suç niteliğinin belirlenmesinde yerel mahkemenin serbest değerlendirme yetkisi bulunduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında iddianamede yer almayan TCK'nın 58. maddesinin (tekerrür hükümleri) uygulanabilmesi için CMK'nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektiren sabıkalılık halinin sanık tarafından önceden bilindiği ve bu durumun ilk defa duruşmada ortaya çıkmadığı, ayrıca ek savunma hakkı verilmesinin de hukuki durumu değiştirmeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin nitelikli kasten öldürme ve nitelikli yağma mı yoksa kasten öldürme ve hırsızlık mı oluşturduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü öldürdükten hemen sonra çantasını alıp kaçması ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, eylemlerinin bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.