Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TCK 53”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş hükümlülere, TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 53/4. maddesinin, kısa süreli hapis cezası ertelenmiş kişiler hakkında 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanamayacağı yönünde açık hüküm içermesi gözetilerek, yerel mahkemenin bu yöndeki hükmü bozulmuş ve hüküm fıkrasından hak yoksunluğuna ilişkin kısımlar çıkarılmıştır. - Uyuşmazlık: Sürücü belgesinin geri alınması cezasının ne zaman başlayacağının tespiti ve uygulanmasına ilişkin hukuka uygunluğun denetimi.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 53/6. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınması cezasının, hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girdiği, ancak cezanın infazının tamamlanmasından itibaren işlemeye başladığı, bu nedenle mahkemenin, sanığın hapis cezasının infaz süresini ve tahliye tarihini dikkate almadan sürücü belgesinin iadesine karar vermesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan sanığa verilen cezanın miktarı ve TCK'nın 53/1. maddesi uyarınca verilen hak yoksunluğu cezasının kapsamı konusunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa verilen cezanın belirlenmesinde uygulanan TCK'nın 87/3. maddesi gereğince yapılan artırımın, kırığın yaşamsal fonksiyonlara etkisine göre makul bir oranda olması gerekirken orantılılık ilkesine aykırı şekilde yüksek belirlendiği ve TCK'nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun kapsamının yerel mahkemece yanlış yorumlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükümde uygulanan haksız tahrik indiriminin oranı, uygulama maddesindeki yazım hataları ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanması hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kendisine yumruk atan ve küfreden katılana karşı işlediği kasten yaralama suçunda, katılanın eylemlerinin haksız tahrik oluşturduğu, ancak tahrik indiriminin asgari hadden uygulanmasının yerinde olduğu, uygulama maddesinin hatalı yazılmasının ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasındaki değişikliğin ise hükmün düzeltilerek onanmasını gerektirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş, hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs mü yoksa kasten yaralama mı oluşturduğu, zorunlu müdafi ve vekil ücretlerinin sanıktan tahsil edilip edilemeyeceği ve TCK'nın 53. maddesinin iptal edilen hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında yerel mahkeme ile özel daire arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çocuğunu öldürmeye elverişli bıçakla hayati bölgelerden yaralaması, olay öncesi ve sonrasındaki davranışları ile ilk savunmasındaki öldürme kastını açıklaması birlikte değerlendirildiğinde eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu, ayrıca sanığın mali imkânlardan yoksun olması ve AİHS’nin 6/3-c maddesi gözetildiğinde zorunlu müdafi ve vekil ücretlerinin sanıktan tahsil edilemeyeceği ve son olarak Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle hükmün bu yönüyle de yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı ve bu suçun zincirleme sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun odasına doğru hedef gözetmeksizin ateş etmesinin, mağdurda korku ve endişe yaratmaya elverişli bulunması nedeniyle tehdit kastıyla hareket ettiği kabul edilerek, aynı fiilin birden fazla mağdura yönelik olması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının isabetli olduğu, ancak TCK’nın 53. maddesinin iptali nedeniyle hükmün bu yönünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin yerel mahkeme gerekçesinin yasaya uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçakçılık suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gereken kamu zararının giderilmesi koşulunun, sanığa zarar miktarının bildirilmesi ve ödeme imkanı tanınmasıyla değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmasının tek başına bu kurumun uygulanmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hükümlerde, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olup olmadığı ve sanık müdafiinin temyiz hakkının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık vardır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin, sanık tarafından azledilmesi nedeniyle temyiz hakkının bulunmadığı ve yerel mahkeme kararında TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına dair kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu, ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesinin de gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme hükümleri bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, pazar yerinde bulunan katılana ait üzeri branda ile örtülü tezgâhtan geceleyin gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminin TCK'nun 141/1. maddesine mi, yoksa aynı Kanunun 142/1-e maddesine mi uyduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Pazar yerindeki tezgâhta üzeri branda ile örtülü olarak bırakılan sebzelerin çalınması olayında, eşyanın adet, tahsis veya kullanım gereği açıkta bırakılmış sayılıp sayılamayacağının, özellikle yöre teamülü gözetilerek tespit edilmesi gerektiği, ayrıca TCK’nın 53. maddesindeki hükmün iptali nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmasının gerekliliği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasında, tekerrüre esas alınan hükmün karar metninde açıkça belirtilmesinin gerekip gerekmediği ve belirtilmemesi halinde hangi hükmün esas alınacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasında tekerrüre esas alınan hükmün karar metninde gösterilmesinin zorunlu olmadığı, birden fazla tekerrüre esas olabilecek hüküm olması halinde infaz aşamasında en ağır cezalı hükmün esas alınacağı ve somut olayda sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin uygulanmamasına dair yerel mahkeme kararının hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Özel Daire'nin sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen cezanın artırılması ve TCK'nun 53. maddesinin doğru uygulanması gerekçeleriyle bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararı vermesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire'nin bozma gerekçelerine karşı yeterli ve yasal bir direnme gerekçesi göstermemesi ve usulüne uygun hüküm kurmaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında farklı tarihlerde işlenen iki uyuşturucu madde ticareti eyleminin zincirleme suç teşkil edip etmediği, davaların birleştirilmesi gerekip gerekmediği ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suçların işleniş biçimleri, oluşum ve gelişimlerindeki farklılıklar, suç konusu maddelerin miktarları ve olaylar arasındaki zaman aralığının uzunluğu gibi hususlar gözetilerek sanığın eylemlerinin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilemeyeceğine, bu nedenle davaların birleştirilmesine gerek olmadığına ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğine karar verilerek yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.