Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK 286”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Biyolojik babanın, evli bir kadın ile ilişkisinden dünyaya gelen çocukların yasal babalarının reddi davası açma hakkının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 286. maddesi gereğince soybağının reddi davası açma hakkının baba ve çocuğa tanındığı, anne veya biyolojik babanın bu davayı açma hakkı bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölümünden sonra açılan soybağının reddi davasında, davacıların dava ehliyeti ve hak düşürücü süreye uyulup uyulmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dava ehliyetleri ve hak düşürücü süre yönünden ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı, davalıların da soybağını ispatlayan nüfus kayıtları ve tanık beyanları ile davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, nüfus kaydında çocuğun babası olarak görünmesine rağmen açtığı soybağının reddi davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve davanın hukuki yararının olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, nüfusta baba olarak görünmesi nedeniyle TMK 286. maddesi gereğince soybağının reddini isteyebilecek kişiler arasında yer alması ve bu sebeple aktif dava ehliyetinin bulunduğu, ancak geçerli bir soybağı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun babalığının reddi davasında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz edilen karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların, babanın davalı olmadığının tespiti için açtıkları soybağının reddi davasında, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı ve davacıların dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ...’ın ergin olması sebebiyle annesinin onun adına dava açma ehliyetinin bulunmadığı, davacı ...’ın ise ergin olduktan sonra bir yıl içerisinde dava açması gerekirken bu süreyi geçirdiği ve gecikmeyi haklı kılan bir sebep de sunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kocanın vefat eden kardeşinin çocuğunun babalığının reddi davası açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kocanın, vefat eden kardeşinin çocuğunun babalığının reddi davası açma ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından, babalık iddiasıyla açılan soybağının reddi davasının, hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının DNA testi yaptırarak biyolojik babalığını öğrendiği tarih ile dava açma tarihi arasında hak düşürücü süre bulunduğuna ilişkin davalı vekilinin iddiasını ispatlayamaması ve dosyadaki deliller değerlendirilerek mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun babalığının reddi davasının anne tarafından açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 286. ve 291. maddeleri uyarınca soybağının reddi davasının baba veya çocuk tarafından açılabileceği, annenin bu davayı açma hakkının bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan soybağının reddi davasında, davacının dava açma ehliyetinin olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286. ve 291. maddeleri uyarınca soybağının reddi davası açma ehliyetinin sınırlı olarak düzenlendiği ve davacı Cumhuriyet Savcısı'nın bu ehliyete sahip olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, evliliği sırasında doğan çocukların babası olmadığını iddia ederek açtığı soybağının reddine ilişkin dava.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babalık iddiasının aksine Adli Tıp Kurumu raporu ile çocukların davacıdan olma ihtimalinin yüksek olduğu ve davacının da bu durumu bilmesine rağmen hak düşürücü süre içerisinde dava açmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, boşandığı eşinden olan çocuğun kendisinden olmadığı iddiasıyla açtığı soybağının reddine ilişkin davada, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çocuğun kendisinden olmadığını bildiği veya bilebilecek durumda olmasına rağmen yasal süre içerisinde dava açmadığı, boşanma sonrası yeniden evlenmesi ve başka çocuklarının olması gibi hususlar da gözetilerek, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.