Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK 291”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Daha önce babalığa hükmedilmiş bir olayda, kocanın altsoyu tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 291. maddesi uyarınca açılan soybağının reddine ilişkin davada kesin hüküm ve kesin delil kurallarının uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk davanın tarafları, dava sebepleri ve hüküm fıkrasının, soybağının reddine ilişkin davayla farklı olması nedeniyle kesin hüküm tesisi bulunmasa da, babalığa hükmen tespit davasına ilişkin kesinleşmiş ilamın kesin delil niteliğinde olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ret kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ölmüş kocanın, sağlığında nüfusuna kaydettiği çocuğun soybağının, koca hayattayken dava açmayan ikinci eşi tarafından reddi davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 291. maddesi uyarınca, koca hayattayken soybağının reddine ilişkin dava açmayan eşin, koca öldükten sonra bu davayı açma hakkı bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun babalığının reddi davasının anne tarafından açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 286. ve 291. maddeleri uyarınca soybağının reddi davasının baba veya çocuk tarafından açılabileceği, annenin bu davayı açma hakkının bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan soybağının reddi davasında, davacının dava açma ehliyetinin olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286. ve 291. maddeleri uyarınca soybağının reddi davası açma ehliyetinin sınırlı olarak düzenlendiği ve davacı Cumhuriyet Savcısı'nın bu ehliyete sahip olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölmüş kocanın eşi tarafından açılan soybağının reddine ilişkin davada, eşin dava açma ehliyetinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kocanın eşine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 291. maddesi uyarınca soybağının reddine ilişkin dava açma hakkı tanınmadığından ve aktif dava ehliyetinin bulunmaması dava şartı eksikliği olduğundan, mahkemenin işin esasına girerek karar vermesi hatalı görülerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin ölümü üzerine mirasçısı tarafından açılan soybağının reddine ilişkin davada hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçının, murisin vefatını takip eden bir yıl içinde dava açması sebebiyle 4721 sayılı TMK'nın 291. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin gözetildiği ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, ölen kardeşlerinin çocuğu olduğunu iddia eden davalıya karşı açtıkları soybağının reddi davasında dava hakkına sahip olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, 4721 sayılı TMK'nın 291. maddesi uyarınca soybağının reddini isteme hakkına sahip kişiler arasında sayılmadıkları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davacıların dava ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.