Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahsis Talebi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Yaş şartı gerçekleşmeden yapılan yaşlılık aylığı başvurusunun reddedilmesinden sonra, şartların oluşmasıyla yeni bir başvuru beklenmeden ilk talebe geçerlilik tanınıp tanınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hukukunun sosyal devlet ilkesi gereği, sigortalının kusurundan kaynaklanmayan gecikmeler nedeniyle hak kaybına uğratılmaması ve davacının yaşlılık aylığına hak kazanmak için gerekli diğer şartları sağlamış olması ve Kurum'un erken başvuruya itibar ederek aylık bağlamasını engelleyen bir hüküm bulunmaması gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı ve ıslah dilekçesiyle aylık talep tarihini değiştirmesinin hukuki sonucu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vergi, oda ve sicil kaydı bulunmadığı için 08.05.1992 tarihinden sonra 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılığının sona erdiği, sonraki prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık olarak değerlendirilmesi gerektiği ve toplam hizmet süresinin 25 yılı doldurmaması nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazanmadığı, ayrıca davanın açıldığı tarihteki koşulların esas alınması gerektiğinden ıslah dilekçesiyle talep tarihinin değiştirilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 28.11.2013 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebinin reddi işleminin iptali ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 1479 sayılı Kanun'un Geçici 10. maddesinin son fıkrasının (e) bendi uyarınca, yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için 15 tam yıl prim ödeme süresi ve 58 yaş şartlarını birlikte sağlaması gerektiği, davacının tahsis talebi tarihinde 15 tam yıl prim ödeme süresini doldurmuş olsa da 58 yaşını doldurmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Şahsi sicil dosyası Kurum nezdinde kaybolan sigortalının, on yıla yakın bir süre sonra yaşlılık aylığı tespiti davası açmasının iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı ve bu süre zarfında yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kurumun ihmali nedeniyle davacının şahsi sicil dosyasının kaybolduğu, davacının prim ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği, hiç kimsenin dava açmaya zorlanamayacağı ve davacının on yıl sonra dava açmasının kötü niyetli olarak yorumlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 30.05.2012 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun’un 5. maddesindeki açık düzenleme uyarınca, yurt dışı hizmet borçlanmalarında, borçlanılan sürelerin, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru hesaplanması gerektiği, bu nedenle davacının 3600 gün borçlanma bedelini ödediği tarihten geriye doğru gidilerek 3600 günlük sürenin hesaplanması gerektiği, davacının bu durumda tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin yasal koşulları taşımadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığı bağlanması talebinde, tahsis talep tarihi itibarıyla aranan yaş koşulunu sağlayıp sağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununa eklenen geçici 10. maddenin 4759 sayılı Kanun ile değişik 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca aranan yaş koşulunun, davacının tahsis talep tarihi itibarıyla sağladığı ve delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Daha önce yaşlılık aylığı bağlanan davacının, bir kısım sigortalılık sürelerinin iptalinden sonra, yeniden aylık bağlanması için yeni bir tahsis talebinde bulunup bulunmadığının ve iptal edilen sürelerin fiili çalışmaya dayanıp dayanmadığının tespiti talebinin olup olmadığının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, iptal edilen hizmetlerin fiili olup olmadığına dair bir talepte bulunmadığı, ancak daha önce aylık bağlanmış olması ve iptalden sonra kalan prim gün sayısıyla 506 sayılı Kanunun geçici 81/C maddesi kapsamında aylık bağlanma koşullarını sağladığı gözetilerek, yeni bir tahsis talebi aranmaksızın 01.02.2016 tarihinden itibaren aylık bağlanma koşullarının irdelenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Daha önce yaşlılık aylığı bağlanmış olan davacının, bir kısım sigortalılık sürelerinin iptali üzerine aylığının kesilmesi nedeniyle, yeniden aylık bağlanması için tekrar tahsis talebinde bulunup bulunmaması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik hukukunun ilkeleri ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gözetilerek, yaşlılık aylığı almakta olan sigortalının, hizmetlerinin iptali sonrası aylığının kesilmesi halinde, yeniden aylık bağlanması için tekrar tahsis talebinde bulunmasına gerek olmadığı, 60 yaşını doldurduğu tarihten itibaren aylığa hak kazandığı ve davanın kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalışırken kısa süreli çalışmaya tabi olan ve yurt dışı borçlanmasını yaparak yaşlılık aylığı talebinde bulunan davacının, ilk tahsis talebi reddedildikten sonra yurtdışındaki ikametini sonlandırmasına rağmen, aylık bağlama tarihi konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yurtdışında geçen süreleri borçlananlara aylık bağlanabilmesi için aranan kesin dönüş koşulunun, kısa süreli çalışmalar hariç yurtdışındaki çalışmaların ve ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneklerinin sona ermesiyle gerçekleştiği, bu koşulun istem tarihinden sonraki bir tarihte de olsa sağlanması halinde yeni bir tahsis talebine gerek olmaksızın aylığa hükmedilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen hizmet tespiti davası sonucu sigortalılık süresi şartını sağlayan davacının, ilk yaşlılık aylığı tahsis talebinin reddinden sonra tekrar talepte bulunmadan aylık bağlanıp bağlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davasının kesinleşmesiyle davacının 506 sayılı Kanun'un geçici 81/B-f maddesindeki yaşlılık aylığı koşullarını sağladığı, ilk tahsis talebinin reddinden sonra çalışmaya devam etmesinin aleyhine yorumlanamayacağı ve dava dilekçesinde talep ettiği tarihten itibaren aylık bağlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurtdışı borçlanma süresi de göz önünde bulundurulduğunda yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli şartları sağlayıp sağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 3600 prim gün sayısı şartını 24.04.2011 tarihinde yerine getirdiği, 506 sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin C/b-bc bendi uyarınca bu durumda yaşlılık aylığı bağlanması için 56 yaş şartının aranacağı, davacının tahsis talep tarihinde 56 yaşını doldurmamış olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.