Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Takip Hukuku”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak, kesinleşen kısımlar ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek, bilirkişi raporuna dayanılarak verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığa karşı yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali ve menfi tespit davalarının dava şartı yokluğundan reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip borçlusu olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmaması ve taraf ehliyetinin olmaması nedeniyle geçerli bir icra takibinden ve dolayısıyla itirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarının oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun takip konusu alacağın miktarını tek başına tespit edebilecek durumda olması ve alacağın likit ve muayyen nitelikte olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali ve tahliye davasında, davalı tarafından dava tarihinden sonra yapılan kısmi ödemelerin davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatının miktarına etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasında, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra inkar tazminatına hükmedilmesine engel teşkil etmediği, ancak bu ödemelerin infaz aşamasında nazara alınması gerektiği ve icra inkar tazminatının dava tarihindeki alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesine kefil olan davacının, bankanın kendisine başvurma hakkı doğmadan takip başlatması nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketici Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesi gereğince, tüketici kredilerinde alacaklının, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemeyeceği ve davalı bankanın asıl borçluya başvurmadan davacı kefile takip başlattığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinden sonra, ancak itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından yapılan kısmi ödemeler gözetilerek davanın kısmen reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasının amacının, itiraz üzerine durmuş olan takibin devamını sağlamak olduğu, takibe konu borcun kısmen ödenmesi halinde ödenmeyen kısım için davanın devam edebileceği, ancak ödenen kısım yönünden davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçluya Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve daha önce aynı takip dosyası için verilen tebligat yöntemine ilişkin icra mahkemesi kararının, borçlunun taraf olmadığı halde, eldeki dosya için bağlayıcı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki dinlenilme hakkının, yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken temel bir hak olduğu ve borçlunun taraf olmadığı bir mahkeme kararının, borçlu yönünden takip hukuku bakımından kesin hüküm oluşturmasının hukuki dinlenilme hakkının ihlali anlamına geleceği değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak karşı taraf vekilinin esas hakkındaki diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinin kabul edilip haczin kaldırılması kararına karşı yapılan temyizde, borçlunun haline münasip ev bedelinin tespitinin doğru yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun haline münasip evin değerinin fahiş olduğu ve takip hukukunda asıl olanın borcun ödenmesi olduğu, bu nedenle borçlunun daha mütevazı bir semtteki mesken bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Birden fazla fatura düzenlenen ticari ilişkide, sadece bir faturaya dayanılarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında, önceki ödemelerin hangi faturaya mahsup edileceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, kısmi ifa hükümleri gereğince borçlunun hangi borca mahsup etmek istediğini beyan etmediği veya makbuzda belirtilmediği takdirde ödemelerin muaccel olan borca mahsup edileceği ve somut olayda takip dayanağı fatura dışındaki ödemelerin davaya konu faturaya mahsup edilip edilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe yapılan itirazın kaldırılması davasında, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunup bulunmadığı ve bu sözleşmeye dayanılarak ipoteğin paraya çevrilip çevrilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki üretici bayi sözleşmesinin cari hesap ilişkisini düzenleyen bir maddesinin bulunması, sözleşmeye dayanılarak cari hesap ekstresi çıkarılması ve ipoteğin de bu sözleşme kapsamındaki alacaklar için tesis edilmiş olması gözetilerek taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında incelemenin sadece takibe konu faturalarla mı sınırlı tutulması gerektiği, yoksa taraflar arasındaki tüm ticari ilişkinin mi değerlendirilmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İtirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu ve davanın konusunun icra takibi konusu edilen alacaklarla sınırlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasındaki ticari ilişkinin tamamının değil sadece takibe konu faturaların değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.