Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tamamlanmış İşlem”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Bozma kararından sonra yapılan ıslah işleminin geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 177. maddesinin 28.07.2020 tarihli değişikliğiyle bozma sonrası ıslah yapılabilmesine olanak sağlansa da, bu değişikliğin tamamlanmış işlemlere uygulanamayacağı ve somut olayda hem ıslah işleminin hem de direnme kararına konu bozma kararının değişiklik tarihinden önce verilmiş olması gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sonucu davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın, davacılar tarafından tapu iptali ve tescil davasına konu edilmesi üzerine, verilen kararın temyiz edilebilir olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının verildiği tarihte taşınmazın değeri temyiz kesinlik sınırının altında olsa da, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesiyle kadastro öncesi nedene dayalı davalarda değere bakılmaksızın temyiz yolunun açılmış olması ve bu hükmün HMK 448. maddesinde belirtilen "tamamlanmış işlemleri etkilememek" kaydıyla derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluş tarihi ile anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarih arasında verilmiş ve değer itibariyle kesin olan kararlara uygulanmasının mümkün olmadığı, zira bu kararların HMK m. 448 uyarınca "tamamlanmış işlem" niteliğinde olduğu ve kesin hükümlere karşı temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek onama kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, verildiği tarihte kesin olan yerel mahkeme kararına karşı temyiz yolunun açık olup olmadığı ve Yargıtay'ın temyiz incelemesi yapıp yapamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesi gereğince, kadastro öncesi nedene dayalı davalarda verilen kararlara karşı değerine bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğu, bu hükmün HMK m. 448 uyarınca tamamlanmış işlemleri etkilemeyeceği, kesinleşmiş kararların ise tamamlanmış işlem niteliğinde olduğu ve usulü kazanılmış hak doğurduğu gözetilerek, temyiz incelemesinin yapılıp hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, dava konusu taşınmazın değerinin temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olup olmadığı ve temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesi gereğince kadastro öncesi nedene dayalı davalarda verilen kararlara karşı miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 448. maddesindeki “tamamlanmış işlemleri etkilememek” kaydının, hükmün verildiği tarihte kesin olan kararları kapsamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesine tabi olduğu ve davacının temyiz itirazlarının reddine karar verilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklediği Ek-6. madde gereğince, kadastro öncesi nedene dayalı davalarda miktar veya değere bakılmaksızın temyiz yolunun açık olması ve HMK m. 448'deki "tamamlanmış işlemler" kavramının kesinleşmiş yargılama sürecini değil, henüz sonuçlanmamış usul işlemlerini kapsaması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulüne ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iş mahkemelerinde, eski HUMK döneminde açılıp bir kez işlemden kaldırılan davanın, yeni HMK döneminde tekrar işlemden kaldırılması halinde, davanın hangi yasanın hükmüne göre açılmamış sayılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga HUMK döneminde davanın bir kez işlemden kaldırılmış olması ve hukuki güvenlik ilkesi gözetilerek yeni HMK'nın 320/4. maddesinin değil, eski HUMK'nun 409. maddesinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.