Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapulama Kanunu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, zamanaşımı nedeniyle hukuki yarar bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 31. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca tapulama ve kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle verdiği ret kararının, gerekçesi değiştirilmek suretiyle istinaf mahkemesince onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davasında mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastrosu tamamlanmamış taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıklara Kadastro Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gözetilerek, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğinden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tapuya tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğunu iddia ederek açılan tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak tapu iptali ve tescil davasının açılmasında hak düşürücü süre aşılıp aşılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 31/2. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı ve davacıların dava açma tarihinden itibaren bu sürenin geçmiş olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde olduğu iddia edilen ve tapulama sırasında Hazine adına tescil edilen 113 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacıya ait 113 parsel sayılı taşınmaz yerine, Hazine adına kayıtlı 947 parsel sayılı taşınmazın iptaline karar vermesi ve iptal edilen taşınmaz bilgilerini net olarak belirtmemesi, hükmün infazında tereddüt yaratacağı gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar, mirasbırakanlarının tapuda hatalı kayıt nedeniyle mülkiyetini kaybettiği taşınmazın davalılardan tapu iptali ve tescilini talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi hukuki nedene dayanılarak açılan davada, 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 31/2. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve TMK'nın 713/2. maddesindeki şartların oluşmaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davacıların davasının reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında miras bırakanların taşınmazlarını haricen sattıklarına dair beyanda bulunmaları üzerine yapılan tescil işleminin muris muvazaası olarak nitelendirilip iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti sırasında yapılan temliklerde Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartının, 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 32/b maddesi uyarınca aranmayacağı ve davacı murislerinin tapu sicil memuru huzurunda bir irade açıklamasında bulunmadıkları gözetilerek 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında muris muvazaasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının kesin hüküm nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı taraflar arasında aynı konu ve sebebe dayalı olarak açılmış tapulama davasının Yargıtayca onanarak kesin hüküm oluşturması ve bunun olumsuz dava şartı niteliğinde olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın Hazine adına tescili ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkin davada, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın kadastro kayıtlarında başkası adına kayıtlı olduğunun tespit edilmesi ve Hazine adına tescil kararı verilmesi halinde mükerrer tapu kaydı oluşacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.