Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tazyik Hapsi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediğinin tespiti ve buna bağlı olarak yargılama giderlerinin davalıya yükletilip yükletilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, davacı hakkında birikmiş nafaka alacağı için icra takibi yapması ve nafaka yükümlülüklerine uyulmaması sebebiyle şikayetçi olması nedeniyle davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması davası açmaya mecbur bırakıldığı, dolayısıyla davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek, yerel mahkemenin yargılama giderlerini davacıya yüklemesine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tazyik hapsi infazı sırasında açık cezaevinden firar eden sanığın eyleminin TCK m. 292'de düzenlenen "hükümlü veya tutuklunun kaçması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tazyik hapsi infaz edilenlerin 5275 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatta "hükümlü" olarak kabul edilmesi, TCK m. 292'nin kanun koyucu tarafından devletin adli yargı fonksiyonlarını ve ceza infaz sisteminin etkinliğini sağlamak amacıyla düzenlenmesi ve "bir suçtan dolayı" ibaresinin madde metninden çıkarılması gözetilerek, sanığın "hükümlü" statüsünde olduğu ve eyleminin TCK m. 292'deki suçu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına dair verilen direnme kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun, icra takibinden sonra işe başladığı halde kazancındaki artışı bildirmemesinin İcra ve İflas Kanunu'nun 339. maddesinde düzenlenen disiplin hapsi cezasını mı yoksa 340. maddesinde düzenlenen tazyik hapsi cezasını mı gerektirdiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, icra takibinden sonra mal veya kazanç artışını bildirmemesi fiilinin İİK'nın 339. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, bu nedenle yerel mahkemece İİK'nın 340. maddesi uyarınca tazyik hapsi cezası verilmesinde isabet görülmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuş ve sanığa İİK'nın 339. maddesi uyarınca 10 güne kadar disiplin hapsi cezası verilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin verilen kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Taahhüt tutanağında toplam borç miktarı, işleyen ve işleyecek faiz, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerekirken, taahhütnamede işleyen ve işleyecek faiz, vekalet ücreti ve icra harç masraflarının açıkça gösterilmemesi nedeniyle borçlu tarafından verilen taahhüdün geçerli olmadığı ve sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun, icra takibinden sonra kazancındaki artışı bildirmemesinin hangi suç tipine girdiğine ve hangi cezayı gerektireceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, icra takibinden sonraki kazanç artışını bildirmemesi fiilinin İİK m.339'da düzenlenen suçu oluşturduğu, m.340'da düzenlenen tazyik hapsini değil, disiplin hapsini gerektirdiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan dolayı verilen tazyik hapsi cezasına ilişkin itirazın reddine dair kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında aynı taahhüdün farklı taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle birden fazla tazyik hapsi cezası verilemeyeceği ve önceki tazyik hapsi cezalarının infaz durumunun dikkate alınması gerektiği, ayrıca taahhütnamede masrafların ayrıntılı belirtilmemesi nedeniyle taahhüdün geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve sanığın beraatine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka hükümlerine uymamak suçundan verilen tazyik hapsi cezasına dair merci kararının, şikayete konu nafaka borcunun ödenmesi nedeniyle bozulması gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen tazyik hapsinin, şikayete konu döneme ilişkin nafaka borcunun ödenmesi nedeniyle cezanın bütün neticeleri ile düşürülmesine karar verildiğinden, kanun yararına bozma istemi konusuz kalarak reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka hükümlerine uymama suçundan verilen tazyik hapsi cezasına ilişkin şikayetin yasal süresinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesi uyarınca, nafaka hükümlerine uymama suçundan dolayı şikayet hakkının, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılması gerektiği, somut olayda ise şikayetin bu sürelerin dışında yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İİK m. 339'da düzenlenen mal beyanında bulunmama suçundan verilen tazyik hapsinin süresinin belirlenmesi hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tazyik hapsinin amacının borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlamak olduğu, bu nedenle 10 gün hapis cezası yerine 10 güne *kadar* hapis cezası verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Beyandan sonra mal ve kazançta olan artışı bildirmemek suçundan sanığın mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin sanığa İİK'nın 340. maddesi yerine 339. maddesi uyarınca ceza vermesi ve tazyik hapsi yerine disiplin hapsi uygulaması hatalı bulunarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi yerinde görülerek, yerel mahkeme kararı bozulmuş ve sanığın İİK'nın 339. maddesi uyarınca 10 güne kadar disiplin hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka hükümlerine uymama suçundan sanığa tazyik hapsi cezası verilmesine dair verilen karara yapılan itirazın reddine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Nafaka alacağına ilişkin ödeme emrinin borçlu sanığa değil vekiline tebliğ edilmesi nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 344. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve sanığın beraatine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun 339. maddesi gereğince verilen tazyik hapsi cezasının belirlenme şeklinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Tazyik hapsinin amacının borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlamak olduğu ve bu nedenle kararda kesin bir süre belirtilmesi yerine "10 güne kadar" şeklinde bir üst sınır öngörülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.