Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tedavi Yükümlülüğü”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Boşanma davasının reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin çocuk sahibi olmaya engel bir durumunun olmamasına rağmen tedaviden kaçındığına dair tanık beyanları ve davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin boşanma davasının reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan hükümlü olan bir şahıs hakkında, koşullu salıverilme tarihi gelmeden tedavi ve diğer yükümlülüklere karar verilip verilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108. maddesinin 9. fıkrası ve Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca, cinsel suçlardan hükümlülerin cezanın infazı başladıktan sonra, koşullu salıverilme tarihini beklemeksizin tedavi ve diğer yükümlülüklere karar verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hükümlü hakkında, koşullu salıverilme tarihi gelmeden tedavi veya diğer yükümlülüklere karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108. maddesinin 9. fıkrası ile Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkındaki Yönetmeliğin 1. ve 6. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, cinsel suçlardan hükümlüler hakkında cezanın infazı sırasında veya koşullu salıverilmelerinde, Cumhuriyet savcılığının talebi üzerine, kanun ve yönetmelikte belirtilen tedavi veya yükümlülüklere infaz hâkimliğince karar verilebileceği, koşullu salıverilme tarihi beklenmeksizin cezanın infazı başladıktan sonra da bu kararın verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan hükümlü hakkında, koşullu salıverilme tarihi gelmeden tedavi veya yükümlülük kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108. maddesinin 9. fıkrası ve Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca, cinsel suçlardan hükümlüler hakkında cezanın infazı başladıktan sonra, koşullu salıverilme tarihi beklenmeden tedavi veya yükümlülük kararı verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan hükümlü hakkında, koşullu salıverilme tarihi gelmeden tedavi veya yükümlülük kararı verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108. maddesinin 9. fıkrası ve Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca, cinsel suçlardan hükümlüler hakkında cezanın infazı başladıktan sonra, koşullu salıverilme tarihini beklemeksizin tedavi veya yükümlülük kararı verilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin aksine karar veren direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan hükümlü hakkında, koşullu salıverilme kararı verilmeden önce tedavi veya yükümlülük kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108. maddesinin 9. fıkrası ile Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, cinsel suçlardan hükümlüler hakkında cezanın infazına başlandıktan sonra, koşullu salıverilme kararı beklenmeksizin tedavi veya yükümlülük kararı verilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin aksine karar veren direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı kocanın alkol bağımlılığı nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsıldığı olayda, davacı kadının da kusurlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kocanın alkol bağımlılığı ve bu bağımlılıktan kaynaklanan sorumsuz davranışlarının evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olduğu, davacı kadının ise kocasının tedavisi için çaba gösterdiği, bu nedenle davalı kocanın tam kusurlu olduğu ve davacı kadına maddi-manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve tanık beyanları değerlendirildiğinde, davalı-davacı kadının ağır kusurlu olmadığı, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği ve davalı-davacı erkeğin hastalığı süresince kadına gerekli ilgi ve desteği göstermediği gibi birlik görevlerini de yerine getirmediği gözetilerek, tarafların eşit kusurlu olduğuna ve kadının yoksulluk nafakasına hak kazandığına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının kusur belirleme ve yoksulluk nafakası yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kadına yüklenen bazı kusurların ispatlanamadığı ve erkeğin cinsel sorunlarının tedavisi için yeterli çaba göstermediğinin ispatlandığı, bu durumda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, eşit kusurlu eş lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının kusur belirleme ve tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.