Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Temadi Suç”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, önceki bir bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilmeden verilmesi nedeniyle hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bozulması üzerine yapılan yargılamada, bozma kararında belirtilen hususların, özellikle de sanığın aynı silahla işlediği iddia edilen başka bir suçtan dolayı açılmış bir davanın olup olmadığının araştırılmadan 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte üye olma suçundan mahkûmiyetlerine karar verilen sanıklar hakkında suç tarihinin belirlenmesi ve dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mütemadi suç niteliğindeki örgüt üyeliği suçunda temadinin sanıkların yakalandığı tarihte kesildiği, bu tarihten sonra örgüt faaliyeti kapsamında başka bir suç işlendiğinin tespit edilemediği ve bu tarih esas alındığında 7 yıl 6 aylık kesintili dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmü bozulmuş ve sanıklar hakkındaki kamu davaları düşürülmüştür. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan gizli soruşturma yapan adli kolluk görevlilerince birden fazla uyuşturucu madde alımı gerçekleştirilmiş olsa da, ilk alımla suç delillendirildiğinden ve sanığın sonraki satışlar için uyuşturucu maddeyi ayrıca temin ettiğine dair delil bulunmadığından, tek bir suçun temadi ettiği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdurenin hürriyetinden yoksun bırakılması suçuna katılımının müşterek faillik mi yoksa yardım etmek mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye kalacak yer sağlamasının suçun icrasını kolaylaştırdığı, ancak suçun işlenişi üzerinde ortak bir hakimiyet kurmadığının anlaşılması nedeniyle, eylemin TCK'nın 39/2-c maddesi kapsamında yardım etme olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fuhuş suçunda aynı mağdurun farklı zamanlarda birden çok kez fuhuş yapmasına aracılık edilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun, 5237 sayılı TCK’da temadi suç olarak düzenlenmediği, genel kadın tanımının suçun maddi unsurunu değil fuhşu meslek edinen kişiyi tanımladığı, aynı mağdura karşı değişik zamanlarda işlenen birden fazla fuhuş fiilinin aynı suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirilmesi halinde TCK’nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan yargılandığı davada, Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün sanığa etkin savunma hakkı tanınıp tanınmadığı ve verilen cezanın miktarının isabetli olup olmadığına ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunma hakkının kısıtlandığı, son sözünün sorulmadan hüküm verildiği ve sanığa atılı suçun örgüt üyeliği olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 3. Ceza Dairesinin sanığı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum eden hükmü, temel cezanın miktarının isabetsizliği nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasında, Yargıtay üyesi olması sebebiyle özel soruşturma usullerine tabi olup olmadığı ve suçüstü hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mütemadi suç olan silahlı terör örgütüne üyeliği suçunun, örgütten ayrılmadığı sürece devam ettiği ve yakalandığı anda suçüstü halinin mevcut olduğu, ayrıca CMK 161/8 hükmü gereğince Yargıtay üyelerine tanınan özel soruşturma usullerinin TCK m. 314'te düzenlenen suçlar bakımından uygulanmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün hukuki dayanaklarının ve usul yönünden yapılan işlemlerin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair rapor ve tanık beyanları, FETÖ/PDY yapılanması içinde yer aldığını gösteren diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü, sanığın suçüstü halinde yakalandığı, soruşturma ve kovuşturma mercilerinin yetkili olduğu ve adil yargılama ilkelerine aykırılık bulunmadığı gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün temyiz incelemesinde, sanık müdafisinin ek temyiz dilekçesinin süresinde olup olmadığı ve hükmün hukuki gerekçelerinin yerindeliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin gerekçeli kararın tebliğinden sonra yedi gün içinde temyiz nedenlerini içeren bir dilekçe sunması gerektiği hususunda tebligat yapılmamasının, meşruhatlı tebligatın yapılabilmesi için bir engel oluşturmadığı, bu nedenle sanık müdafisinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek, sanığın örgüt üyeliğine ilişkin delillerin ve yargılama usulünün hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yargılanmasında suçüstü hâlini gerektiren özel soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, kovuşturma makamının Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi olarak belirlenmesinin kanuni hakim ilkesine aykırı olup olmadığı ve mahkûmiyet hükmünün yerindeliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay üyeliği sıfatıyla işlediği iddia edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun suçüstü hâlinde işlendiği, bu suçun CMK'nın 161/8. maddesi kapsamında özel soruşturma usulünün istisnasını oluşturduğu, kovuşturma makamı değişikliğinin kanuni hakim ilkesine aykırı olmadığı ve örgüt üyeliğine dair tanık beyanları, örgütsel yazışmalar ve sanığın örgütsel tepki niteliğindeki eylemleri gibi delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce aynı konuda açılmış bir dava nedeniyle verilen mahkûmiyet hükmünün mükerrer olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin bozma kararına direnirken, direnme gerekçelerini açıkça belirtmeyip ilk hükümdeki gerekçeleri tekrarlayarak hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gizli soruşturmacıya farklı tarihlerde uyuşturucu madde satan sanık hakkında, değişiklik sonrası veya değişiklik öncesi TCK 188/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve suç tarihinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturmacının, sanığın suç oluşturan ilk eyleminden sonraki uyuşturucu madde alımlarının, sanığın suç işleme kastının devam ettiğini tespit niteliğinde olduğu ve tek bir suçu oluşturduğu, ancak zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, bu nedenle suç tarihinin temadi eden eylemler arasında en ağır ceza öngörülen eylemin tarihi (değişiklik sonrası TCK 188/3) esas alınarak hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.