Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tescil Başvurusu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, SSK sigortalılığı sona erdikten sonra, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam edip etmediğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının SSK sigortalılığı sona erdikten sonra Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı için gerekli başvuruyu yapmadığı, prim ödemediği veya ürün teslimatı gerçekleştirmediği, dolayısıyla zorunlu sigortalılık sona erdikten sonra sigortalılık iradesini ortaya koyacak bir eylemde bulunmadığı gözetilerek, mahkemenin davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğine dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı nedeniyle iptal edilen 2926 sayılı Kanuna tabi tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin geçerli olup olmadığı ve bu süreler göz önünde bulundurularak yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı devam ederken 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak tescil edilemeyeceği, sonrasında ise tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlaması için tescil başvurusu, prim tevkifatı veya prim ödemesi gibi bir irade beyanında bulunmadığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken aynı zamanda 506 veya 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olan kişinin, bu sigortalılıkları makul süreyi aştıktan sonra yeniden tescil başvurusu, prim ödemesi veya ürün teslimatı olmaksızın, devam eden tarımsal faaliyetine dayanarak Tarım Bağ-Kur sigortalılığının kendiliğinden başladığının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca diğer kanunlar kapsamında zorunlu sigortalılık makul süreyi aştığında tarımsal faaliyete son verildiği kabul edilerek Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği ve yeniden başlaması için tescil başvurusu, prim ödemesi veya prim tevkifatı gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Marka başvurusunun, işaretin tanımlayıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin YİDK kararının iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Markanın, tescili talep edilen mal ve hizmetlerin özelliklerini betimleyici ve ayırt edici nitelikten yoksun olması nedeniyle SMK m.5/1-(b) ve (c) bentleri kapsamında tescil engeli bulunduğu gözetilerek, ilk derece ve istinaf mahkemeleri kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının marka tescil başvurularının ve ürünlerinin davacının tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı marka başvurularının dava tarihinde tescilli olmadığı ve sonrasında reddedildiği, davalı kullanımının ise davacı markasına görsel ve işitsel benzerlik açısından tecavüz teşkil ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin davalı marka ve kullanımlarının davacı marka hakkına tecavüzüne dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan marka tescil başvurusunun, davalı şirketin tescilli markasıyla benzerlik taşıdığı gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerliğin bulunmadığı, ortalama tüketici nezdinde iltibasa yol açmayacağı ve davacının marka başvurusunun kötü niyetli olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin TÜRKPATENT kararını iptal kararı ve bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunu red kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK), marka tescil başvurusunun kısmi reddine ilişkin itiraz üzerine, başvurunun tamamını reddetme yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: YİDK'nın, itiraz konusu olmayan hususları da değerlendirerek marka tescil başvurusunun tamamını reddetmesinin, YİDK'nın inceleme yetkisini aştığı ve itiraz hakkını ortadan kaldırdığı gözetilerek, yerel mahkemenin YİDK kararını iptal eden hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının "hobi" ibareli marka tescil başvurusunun, davalıya ait "hopi+şekil" ibareli tescilli marka ile benzerlik teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının bir bütün olarak değerlendirildiğinde, görsel, işitsel ve kavramsal olarak hitap ettikleri ortalama tüketiciler nezdinde SMK’nın 6/1 hükmü anlamında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait marka tescil başvurusunun, davacının tescilli markalarıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, iltibas ve karıştırılma tehlikesi yaratmadığı, davalı başvurusunun kötü niyetli olmadığı ve yasal tescil engeli bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının belirtilen dönemde Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti talebiyle açılan davanın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanun'un Geçici 18. maddesinde öngörülen sürelerde Bağ-Kur'a tescil başvurusunda bulunmadığı, prim ödemediği veya borçlanma iradesi göstermediği gözetilerek, davacının sigortalılık talebinin yerinde olmadığına ve ilk derece mahkemesi ile istinaf mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.