Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Teselsül”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Rücuen tazminat davasında, davalıların tazminattan sorumluluk oranlarının ve davacı bankanın rücu hakkının kapsamının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinde davalıların tazminat bedelinden eşit paylarda sorumlu olduğu belirtilmiş ancak hüküm kısmında davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminatın tahsiline karar verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı ve 6098 sayılı Kanun'un 167/3. maddesi uyarınca müteselsil borçlular arasında fazla ödenen kısım için iç ilişkide teselsül hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ve sahte senetlerle yapılan icra takibi sonucu Hazine'nin ödediği tazminatın, notere, avukata ve PTT'ye rücuen tazmin edilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde sahte kimlik belgelerinin iğfal kabiliyeti olduğu belirtilmesine rağmen noterin ihmali olduğu belirtilerek çelişki yaratıldığı ve rücu davasında teselsül hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden davalıların kusur oranları belirlenmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesinin feshi, bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, kısmi davanın ıslahı ile artırılan miktar için zamanaşımı def'inin tüm davalılar yönünden uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müşterek borçlulardan birinin zamanaşımı def'i ileri sürmesi halinde, diğer borçluların da bu def'iden yararlanacağı ve teselsül hükümleri gereğince zamanaşımı def'inde bulunmayan müşterek borçluların da bu def'iden faydalanmasının gerektiği gözetilerek, mahkemenin ıslah edilen kısım yönünden davanın reddine ilişkin kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ortak hesaptan paranın tamamının çekilmesi nedeniyle davacının payına düşen miktarın tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müşterek hesaptaki paranın kaynağının araştırılmasına gerek olmadığı, hesabın sonradan müşterek hale getirilmesinin önemi bulunmadığı, taraflar arasında aksine bir sözleşme olmadıkça pay oranlarının eşit olduğu ve payından fazlasını çeken hesap sahibinin diğerine karşı sorumlu olduğu gözetilerek davalı tarafından çekilen paranın yarısının davacıya ödenmesi gerektiğine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödenen konut bedelinin iadesi ve manevi tazminat istemiyle açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin kararın düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılardan birinin zamanaşımı def'i ileri sürmesi, diğer davalıların ileri sürmemesi halinde, teselsül hükümleri gereğince zamanaşımı def'inden yararlanamayacakları gözetilerek, ıslah edilen kısım yönünden davanın reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin güvence verdiği bir inşaat projesinde daire satın alan davacının, dairenin teslim edilmemesi üzerine açtığı tapu iptal tescil, bedel iadesi ve tazminat davasında, ıslah ile artırılan bedeller yönünden zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılardan sadece birinin zamanaşımı def'i ileri sürmesi halinde, müşterek müteselsil sorumluluk nedeniyle diğer davalıların da bu def'iden yararlanamayacağı, bu nedenle ıslah edilen kısım yönünden davanın reddine ilişkin hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali, tescil, bedel iadesi ve tazminat davasında, davalıların bir kısmının zamanaşımı def'i ileri sürerken diğerlerinin sürmemesi nedeniyle davanın ıslah edilen kısmının tamamının reddine ilişkin kararın doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılardan birinin zamanaşımı def'i ileri sürmesi ve diğerlerinin suskun kalması veya def'inin reddolunması halinde, teselsül hükümleri gereğince zamanaşımı def'inden yararlanamayacakları gözetilerek, davanın ıslah edilen kısmının tamamının reddine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalının çocuğunun üçüncü kişilerce yaralanması sonucu Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanan tedavi giderlerinin, failin "kavgada el uzatma" suçundan cezalandırılması da gözetilerek, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 39. maddesi gereğince tamamından mı yoksa sadece failin kusur oranı kadarından mı tahsil edileceği hususunda yaşanan hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı SSK'nın 39. maddesinin, sigortalının çocuğunun hastalanmasına sebep olan kişinin kastı veya suç sayılan hareketi halinde Kurum'un yaptığı tüm giderleri tazmin ettirmeyi öngördüğü, failin eyleminin Kurum'a karşı da haksız fiil teşkil ettiği ve BK 50. ve 51. maddeleri uyarınca fail ile Kurum arasında uygun illiyet bağı bulunduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konut edindirme yardımı alacağı davasında davalı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Emlak Konut GYO A.Ş.'nin sorumluluğunun kapsamı ve teselsülünün bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların bildirimi veya tahsilatı gerçekleştirilmiş yardım tutarını hak sahibine ödememek biçiminde sorumluluk gerektirir konumlarının bulunup bulunmadığı yönü yasal düzenlemeler çerçevesinde araştırılmaksızın, müteselsil sorumlulukları bulunmayan davalılardan teselsül hükümlerine dayalı olarak tahsile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alt işverene karşı açılan davanın, asıl işverene karşı olan işçilik alacakları davasında zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı olan sorumluluğunun eksik teselsüle dayalı olması ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 134. maddesinin eksik teselsül durumlarında uygulanamaması gözetilerek, alt işverene karşı açılan davanın asıl işveren yönünden zamanaşımını kesmediği ve direnme kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.