Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usul Hükümlerinin Zaman Bakımından Uygulanması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan ancak 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra işlemden kaldırılan bir istihkak davasında, HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi gereği usul hükümlerinin derhal uygulanması ilkesi ve davanın ilk işlemden kaldırılmasının yeni HMK döneminde gerçekleşmesi nedeniyle davacının HUMK'nun 409. maddesi kapsamında iki kez takipsiz bırakma hakkına sahip olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iş mahkemelerinde, eski HUMK döneminde açılıp bir kez işlemden kaldırılan davanın, yeni HMK döneminde tekrar işlemden kaldırılması halinde, davanın hangi yasanın hükmüne göre açılmamış sayılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga HUMK döneminde davanın bir kez işlemden kaldırılmış olması ve hukuki güvenlik ilkesi gözetilerek yeni HMK'nın 320/4. maddesinin değil, eski HUMK'nun 409. maddesinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 01.10.2010 tarihinde açılan davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra mahkemece istenen gider avansının süresinde yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava 1086 sayılı HUMK döneminde açıldığından ve usul hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla uygulanacağından, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra talep edilen gider avansının ödenmemesi davanın reddini gerektirmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğünden önce 1086 sayılı HUMK döneminde bir kez işlemden kaldırılan davanın, yeni HMK döneminde tekrar takipsiz bırakılması halinde davanın hangi kanuna göre açılmamış sayılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden önce 1086 sayılı HUMK döneminde bir kez işlemden kaldırılıp yenilenen davanın, yeni HMK döneminde tekrar takipsiz bırakılması halinde, önceki kanun döneminde yapılmış olan işlemler ve kazanılmış haklar gözetilerek 1086 sayılı HUMK'nın uygulanması ve davanın bu kanuna göre açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin HMK'ya göre davanın açılmamış sayılmasına dair direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve 1086 sayılı HUMK uyarınca bir kez işlemden kaldırılmış bir davanın, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra tekrar işlemden kaldırılması halinde, davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Usul hukuku kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi geçerli olsa da, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden önceki kanun döneminde dava bir kez işlemden kaldırılıp yenilendiği için bu işlemin tamamlanmış bir usul işlemi olarak kabul edilmesi, hukuki güvenlik ilkesi ve kazanılmış hak gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınan adli para cezası hükmünün, karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olup olmadığı ve bu nedenle tekerrür uygulamasının isabetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin ilgili hükmü iptal etmesiyle, sanığın hakkında verilen 2.400 TL adli para cezası hükmünün, karar tarihi itibarıyla temyize tabi olduğu ve bu nedenle tekerrür uygulamasında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.