Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usul ve Kanuna Aykırılık”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kiracı, iş yerindeki ısınma sorunları nedeniyle kiraya verenden tazminat talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin kira sözleşmesini vekil sıfatıyla imzalaması nedeniyle davalı şirketin kiraya veren sıfatı bulunmadığı, davacılar vekilinin de cevaba cevap dilekçesinde davalı şirket isminin sehven hatalı gösterildiğini beyan etmiş olmasına rağmen mahkemece bu husus değerlendirilmeksizin yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket tarafından çıkarılan kaçak su tüketim faturası nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemiyle açılan istirdat davasında, mahkemenin davalı aleyhine verdiği hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine aleyhe bozma ve hüküm yasağı ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalı tarafından temyiz edilen ve sadece davalı aleyhine bozulmuş olan ilk hükmün kapsamını aşan bir iadeye hükmetmesi, aleyhe bozma ve hüküm yasağına aykırı görülerek, hüküm miktarı ilk hükümdeki miktar ile düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin yaptığı baraj ve hes projesi nedeniyle davacının köy yollarında meydana gelen zararın tazmini davasında, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda tazminatın dayanağı olan nedenler ve tazminat miktarının hesaplanma şekli bilimsel verilere uygun olarak gösterilmediği ve zararın nasıl hesaplandığının belli olmadığı, bu nedenle de raporun hükme esas alınacak nitelikte olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasında, mahkeme kararındaki maddi hataların düzeltilmesinin gerekliliği ve hükmün onanıp onanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında yer alan takip dosya numarası ve gerekçede atıfta bulunulan dosya bilgilerindeki hataların, hükmün özüne etki etmeyen maddi hatalar olduğu ve bu hataların düzeltilerek hükmün onanmasının mümkün olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara verilen cezalardan haksız tahrik indiriminin oranının isabetli olup olmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklara son söz hakkı verilmemesi ve sanık avukatlarına iddia makamından sonra söz verilmemesi suretiyle CMK 216/1-2-3. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma öncesi sanık hakkında uygulanan TCK’nun 62. maddesinin, bozma sonrası hiçbir neden gösterilmeden uygulanmamasının bozma nedeni olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma öncesi sanık hakkında TCK’nın 62. maddesini uygularken, bozma sonrası hangi olumsuz davranış değişikliğinin tespit edildiğini kararda açıklamadan takdiri indirim nedeni görmediği gerekçesiyle TCK'nın 62. maddesini uygulamaması, usul ve kanuna aykırı görülerek Özel Daire’nin bozma kararında isabetsizlik bulunmadığına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.