Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vekâlet Sözleşmesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Vekâlet ilişkisinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tazminat davasında, yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Karşılıklı yetkisizlik kararları verilmemiş olup, yalnızca bir mahkemenin diğer mahkemeyi yetkili gördüğü bir durumda, HMK’nın 22/II. maddesinde öngörülen olumsuz yetki uyuşmazlığı koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek, yargı yeri belirleme talebinin reddine ve dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ait taşınmaz hissesinin satışında vekâlet görevini kötüye kullanıp kullanmadığı ve satış bedelini davacıya ödeyip ödemediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, vekil sıfatıyla davacıya ait taşınmaz hissesini sattıktan sonra satış bedelini davacıya verme yükümlülüğünün bulunmasına rağmen, davalı tarafından bu hususun istinaf veya temyiz sebebi olarak ileri sürülmemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâletname ile taşınmaz satışı yapan vekilin, satış bedelini vekil edene ödeyip ödemediği ve satış işleminin vekil edenin talimatına uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekil edenin, vekilin satış işlemi sonrasında verdiği imzalı belge ile vekili ibra ettiği ve tapu satış senedinde bedelin alındığına dair kayıt bulunduğu gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin icra takibini gereği gibi takip etmediği iddiasıyla açılan maddi tazminat davasında, vekilin kusurlu eylemi ile müvekkilin zararı arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı ve zarar miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin kusurlu eyleminin bulunmasının tek başına tazminat sorumluluğu doğurmayacağı, vekilin eylemi olmasaydı dahi aynı neticenin doğup doğmayacağının, yani illiyet bağının ve zarar miktarının tespitinin gerekliliği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Avukatın, müvekkilinin iş kazası nedeniyle uğradığı zararın tazmini için açtığı davada zamanaşımı süresini geçirmesi nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatın, vekâlet görevini özen ve sadakatle yerine getirme borcuna aykırı olarak, idareye başvuruda bulunmadan dava açması, manevi tazminat talebinde bulunmaması, maddi tazminat miktarını doğru hesaplatmaması ve ek dava açma süresini kaçırması nedeniyle müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Doktor hatası nedeniyle ölü doğum ve çocuğun sakat kalması sonucu açılan tazminat davasında zamanaşımının dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hekimlik sözleşmesinin vekâlet sözleşmesi hükümlerine tabi olduğu, ancak davalı doktorun eyleminin aynı zamanda suç teşkil etmesi sebebiyle sözleşme ve haksız fiil sorumluluğunun yarıştığı, davacının haksız fiile dayalı tazminat talebinde bulunmasının mümkün olduğu ve Borçlar Kanunu'nun 60/2. maddesi gereğince ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı vekilin, davacı şirkete ait aracı sattıktan sonra satış bedelini davacı şirkete ödeyip ödemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalı vekile verdiği geniş yetkili vekâletname, aracın satış işlemleri ve akabinde davacı şirket tarafından alıcı adına düzenlenen kapalı fatura gibi hususlar birlikte değerlendirilerek, satış bedelinin ödenmediğini ispat yükünün davacı şirkette olduğu ve davacı şirket bu ispat yükünü yerine getiremediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Müvekkilinin mahkûmiyet cezası aldığı mahkeme kararını temyiz etmeyen avukata karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasında, mahkûmiyet kararının temyiz edilmesi hâlinde sonucun değişip değişmeyeceği hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin temyiz etmeme hususundaki kusurlu davranışı ile müvekkilin uğradığı maddi zarar arasında illiyet bağının kurulabilmesi için, temyizin yapılması halinde lehte bir sonuç elde edilip edilemeyeceğinin hâkim tarafından değerlendirilmesi gerektiği, bu konuda bilirkişi incelemesinin mümkün olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağı davasında görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık sözleşmesinin, avukatın verdiği hizmetin ticari veya mesleki bir faaliyet niteliğinde olması ve müvekkilin de ticari veya mesleki olmayan bir amaçla hareket etmesi sebebiyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında vekâlet sözleşmesi olarak değerlendirilmesi ve bu nedenle uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesinde olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avukatın, aynı taşınmazla ilgili farklı davalarda karşı tarafın vekilliğini üstlenmesi nedeniyle vekâlet ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık ücret sözleşmesinde kararlaştırılan tarihte ücret ödenmediği için avukatın istifasının haklı sayılacağı, istifadan sonra karşı taraf vekilliğinin üstlenilmesinin muaccel hale gelmiş ücret alacağına etki etmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı avukatın, davacıya vekâleten açtığı maddi tazminat davasında, iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin zamanaşımı gerçekleştikten sonra ıslah edilmesi nedeniyle reddedilmesi sebebiyle, davalının vekâlet görevinin gereklerini yerine getirmediği ve müvekkilinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı avukatın, trafik kazası sonrası açılan tazminat davasında iş göremezlik tazminatına ilişkin talebi, zararın öğrenilme zamanına ilişkin farklı hukuki yorumlar olduğunu bilmesine rağmen, zamanaşımına uğratacak şekilde geç ıslah etmesi, özen borcuna aykırı davranışı ile müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğinden, yerel mahkemenin davalı avukatı sorumlu tutan direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, satış vaadi sözleşmesiyle bedelini aldığı taşınmaz hissesinin satışı için davalıya vekâlet verdiği, davalının da hisseyi üçüncü kişiye sattığı durumda, davacının satış bedelinin kendisine ödenmediği iddiasıyla alacak davası açmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle hissesinin bedelini zaten tahsil etmiş olması ve davalı vekilin davacının iradesi doğrultusunda hareket etmesi, davacının vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını iddia etmesinin dürüstlük kuralıyla bağdaşmaması gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.