Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yıllık 270 Saat Sınırı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının Irak'ta çalışan bir Türk işçi olarak ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücreti alacakları talepleri ile davalı şirketlerin bu alacakların ödendiğini, ücretin fazla mesai dâhil kararlaştırıldığını ve uyuşmazlığa Irak hukukunun uygulanması gerektiğini savunmaları nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla mesai ücretinin aylık ücrete dâhil edildiğine dair sözleşme hükmünün geçerli olabilmesi için yıllık 270 saatlik sınırı aşmaması gerektiği ve davacının fazla mesai alacağının hesabında çalışılan gün ve saatlerin hatalı tespit edildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının Irak'ta çalıştığı dönemde davalı şirketlerden alacaklı olduğu kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram/genel tatil ücretlerini talep ettiği alacak davasında, fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olup olmadığı, uygulanacak hukukun hangisi olduğu ve ücretin tespiti noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna dair iş sözleşmesi hükmünün geçerliliğinin yıllık 270 saatlik sınırı aşan fazla çalışma süreleri için ortadan kalkacağı ve buna göre fazla çalışma alacağının hesaplanması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması hatalı görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin iş sözleşmesinden kaynaklanan kıdem, ihbar, fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının miktarı, ödenip ödenmediği ve uygulanacak hukukun tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna dair sözleşme hükmünün, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresiyle sınırlı olarak geçerli sayılması gerektiği, bu nedenle mahkemece fazla çalışma ücretinin sözleşme hükmüne göre değil, ispatlanan fazla çalışma üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla çalışma ücretinin hesaplanma yöntemi ve yıllık 270 saat sınırı aşan fazla mesai ücretlerinin ödenip ödenmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna dair sözleşme hükümlerinin yıllık 270 saatlik fazla çalışma sınırını aşamaz biçimde yorumlanması ve bozma kararına uygun olarak hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle işverenden talep ettiği fazla mesai ücretinin hesabında yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin mahkemece dikkate alınıp alınmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğunun kararlaştırılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerektiği gözetilerek fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram/genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasında, haftalık 48 saatlik çalışmanın ücrete dahil olup olmadığı ve fazla mesainin bu sürenin üzerindeki çalışmalardan hesaplanması gerektiği noktasında yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin eki niteliğindeki bilgilendirme formunda haftalık çalışma süresinin 48 saat olarak kararlaştırılmış olması ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre bu sürenin yıllık 270 saatle sınırlı olarak geçerli sayılması, dolayısıyla fazla çalışma ücretinin haftalık 48 saatin üzerindeki çalışmalardan hesaplanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.