Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yaş Küçüklüğü İndirimi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan verilen cezada yaş küçüklüğü indiriminin doğru uygulanıp uygulanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olmasına rağmen mahkemece 15-18 yaş grubuna uygulanan indirim oranının kullanılmasının hatalı olduğu, 12-15 yaş grubuna uygulanan indirim oranı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen nitelikli kasten öldürmeye yardım suçundan mahkumiyet kararına karşı katılan vekili tarafından yapılan temyiz başvurusunda haksız tahrik ve yaş küçüklüğü indirimlerinin uygulanmaması gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinin usul ve yasaya uygun olarak yürütüldüğü, delillerin değerlendirildiği, sanığın eyleminin nitelikli kasten öldürmeye yardım suçunu oluşturduğu, haksız tahrik ve yaş küçüklüğü indirimlerinin mahkemenin takdir yetkisi dahilinde uygulandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK’dan 5237 sayılı TCK’ya uyarlama yargılamasında, yaş küçüklüğü indiriminin uygulanma şekline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama yargılamasında hükümlünün suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesindeki yaş küçüklüğü indiriminin uygulanması gerektiği, ancak bu indirimin uygulanmasında öncelikle yaşıyla orantılı bir ceza belirlenmesi, ardından bu ceza üzerinden takdiri indirim yapılması gerekirken, doğrudan müebbet hapis cezası üzerinden indirim yapılması ve 31/3-son hükmünün de hatalı uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi hukuka aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuklar hakkında verilen hapis cezalarının miktarı ve katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuklardan birinin yaşının düzeltilmesi sonucu ceza tayininde yaş küçüklüğü indiriminin eksik uygulanması ve katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı görülerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğa kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen cezada yaş küçüklüğü indiriminin doğru uygulanıp uygulanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuk hakkında suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 5237 sayılı TCK'nın 31/3. maddesinin 5377 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki halinin uygulanması gerektiği, bu nedenle yaş küçüklüğü indiriminin yarı oranda (%50) uygulanması gerekirken, yerel mahkemece yazılı şekilde (%33) uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı bulunarak, Yargıtay tarafından ceza miktarı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk ve diğer sanıklar hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurularının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuk hakkında haksız tahrik ve yaş küçüklüğü indirimlerinin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğu, diğer sanıklar hakkındaki ise delillerin ve yargılama sürecinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, suça sürüklenen çocuğa ilişkin hükmün bozulmasına, diğer sanıkların hükümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezasının ertelenebilir olup olmadığı, yaş küçüklüğüne ilişkin indirim oranının doğru uygulanıp uygulanmadığı ve ceza hesabında hata bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğa verilen hapis cezasının yasal imkansızlık nedeniyle ertelenemeyeceğine dair yerel mahkeme kararının hatalı olduğu, yaş küçüklüğüne ilişkin indirimde uygulanması gereken kanun maddesinin yanlış belirtildiği ve ceza hesabında hata yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.