Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yanıltıcı Beyan”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının askerlik nedeniyle işten ayrılması sonucu kıdem ve ihbar tazminatı talepleri ile davalı işverenin, davacının askerlik durumuyla ilgili yanıltıcı beyanda bulunduğu gerekçesiyle fesih yaptığı iş akdinin haklı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe girişte askerlik görevini yaptığına dair yanıltıcı beyanda bulunması ve işten ayrılırken de gerçeğe aykırı sefer görev emri belgesi sunarak işvereni yanılttığının anlaşılması, doğruluk ve bağlılık kuralına aykırılık teşkil ederek işverenin fesih hakkını haklı kıldığı gözetilerek, mahkemenin kıdem ve ihbar tazminatına hükmetmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, annesinin önceki birlikteliğinden olan çocuğunun davalının babası tarafından nüfus kaydına kendi çocuğu gibi kaydedilmesi nedeniyle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebiyle açtığı davanın reddine ilişkin istinaf kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, soybağının reddi değil nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası niteliğinde olduğu ve bu tür davalarda hak düşürücü süre uygulanmayacağı gözetilerek, mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, babalarının nüfusuna kaydedilen davalıların gerçekte babalarının çocukları olmadığını ileri sürerek açtıkları davanın, tanımanın iptali veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olarak nitelendirilmesi ve görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalıların babalarının nüfusuna yanıltıcı beyanla kaydedildiğini ileri sürerek açtıkları davanın, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin esastan red kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalının nüfusuna kaydedilmiş olmasına rağmen gerçek babasının başkası olduğunu iddia ederek açtığı davanın, soybağının reddi ve babalık davası mı yoksa nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olarak mı nitelendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının nüfusuna yanıltıcı beyanla kaydedildiği ve davalının bu durumu bildiği anlaşıldığından davanın nüfus kayıt düzeltme davası olarak nitelendirilmesi ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin esastan red kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacının iş yaptığı şirkete gönderdiği, davacıya ait vincin boom silindirinde çatlak olabileceği yönündeki uyarı yazısının haksız rekabet teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, vincin üreticisi ve servis hizmeti sağlayıcısı olması, davalının vinç üzerinde rehin hakkının bulunması, davacının da merhunun değerini koruma yükümlülüğü altında olması ve bilirkişi raporuyla da doğrulanan çatlak tespiti nazara alındığında, davalı şirketin uyarı yazısının haksız rekabet oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnternet üzerinden araç alım satımı öncesinde davalının verdiği yanıltıcı bilgi nedeniyle davacının uğradığı zararın sözleşme öncesi sorumluluk hükümlerine göre tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının internet ilanında aracın hasarsız olduğu yönünde yanıltıcı beyanda bulunması sebebiyle davacının sözleşme öncesi sorumluluk hükümlerine dayanarak tazminat talep edebileceği, ancak davacının başka bir araç satın almamış olması nedeniyle sözleşmenin kurulacağına inanarak bir fırsatı kaçırdığını ispatlayamadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında, davalıların gerçeğe aykırı beyanlarıyla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin taleplerin nüfus kayıt düzeltilmesi davasının konusu olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği belirtilerek, İlk Derece Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerektiği vurgulanmış ve bu husus gözetilerek İlk Derece Mahkemesinin görevsizlik kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalıların gerçek babalarının kendilerinin babası olduğunu iddia ederek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebiyle açtıkları davanın, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi mi yoksa soybağının reddi davası mı olduğu ve hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacının babasının nüfusuna yanıltıcı beyanla kaydedildiğinin iddia edilmesi ve bunun düzeltilmesinin talep edilmesi nedeniyle davanın nüfus kayıt düzeltme davası niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı hakkında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak haksız rekabete yol açtığı iddiasıyla açılan haksız rekabetin tespiti, men'i, yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesi ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının haksız rekabete yol açacak nitelikte beyanlarda bulunduğu ve manevi tazminatın belirlenmesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesinin gözetildiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.