Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargılama Faaliyeti”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı hakimlerin, davacının yargılandığı suçun kanuni dayanağını açıklamaması nedeniyle manevi tazminat yükümlülüklerinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetleri kapsamında davacının hangi suçtan yargılandığının iddianame ve Yargıtay bozma ilamıyla belli olması ve usule göre ayrıca bir açıklama yükümlülükleri bulunmaması, davalı hakimlerin HUMK'nun 573. maddesinde düzenlenen sorumluluk hallerine girmediği gözetilerek yerel mahkemenin davayı red ve davacı aleyhine manevi tazminata hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle manevi tazminat davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimlerin yargılama görevlerini yasal sınırlar içerisinde yerine getirdikleri, HUMK’nun 573. maddesinde belirtilen hakimlerin sorumluluğunu gerektiren hallerin oluşmadığı, davacının iddialarının sadece temyiz nedeni olabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimin verdiği karar nedeniyle açılan tazminat davasında, 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarına, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da uygulanacağı ve bu davalara Devlet aleyhine devam olunacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hakime karşı açılan tazminat davasının reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı verdikleri karar nedeniyle açılan tazminat davasında, 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanacaksa davaya kimin aleyhine devam edileceği ve görevli-yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince, hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarında yasal hasmın devlet olduğu ve bu davalarda kanun yolu başvurusu için miktar sınırlamasının uygulanmayacağı, ayrıca kesinleşmemiş hükümler bakımından da 6110 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanarak davaya Devlet aleyhine devam olunacağı gözetilerek Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimler aleyhine açılan tazminat davasında görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi mi yoksa Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mi olduğu hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verdikleri kararlar ile ilgili özel kast ve hukuka aykırılık iddiasına dayanması, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat isteminden farklı bir hukuki nitelik taşıdığı ve 6100 sayılı HMK’nın 46. ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle de görevli mahkemenin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin verdiği görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ceza yargılaması sırasında hâkimler tarafından verilen duruşmalardan men kararının hukuka aykırılığının tespiti, kınanması ve kararın yayımlanması istemiyle açılan davanın husumetten reddine ilişkin yargılamada görevli mahkemenin tespiti ve davanın husumet yönünden reddinin usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılacak tazminat davalarında 6110 sayılı Kanun ile değişik 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 93/A maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 46. ve devamı maddeleri uyarınca yasal hasmın Devlet olduğu, bu nedenle davanın hâkimler aleyhine değil Devlet aleyhine açılması gerektiği ve ayrıca husumet incelemesinin tarafların usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılıp dinlenmesiyle yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin tutuklama ve tahliye taleplerinin reddine ilişkin kararları nedeniyle açılan tazminat davasında görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi mi yoksa Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle oluşan zararlardan dolayı açılan tazminat davalarında, davanın konusunun ve dayanağının hakimin genel hukuki sorumluluğu olduğu durumlarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46. ve devamı maddeleri uyarınca görevli mahkemenin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, hakkında verilen mahkûmiyet kararının hatalı olduğunu ve bu sebeple hakimin yargılama faaliyetinden dolayı maddi ve manevi tazminat ödemesi gerektiğini ileri sürmektedir.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un 93/A maddesi ve HUMK'nın 573. maddesi uyarınca hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı sorumluluklarının Devlet'e ait olduğu ve davada hakimin yasal düzenlemede belirtilen sorumluluk hallerine uymayan bir eyleminin bulunmadığı gözetilerek mahkemenin reddine dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim hakkında, yargılama faaliyeti dışında gerçekleşen hakaret iddiası nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, Hazine'nin sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği, yargılama faaliyeti dışında gerçekleşen fiillerden dolayı Hazine'nin sorumlu tutulamayacağı ve davacının tazminat talebinin hakimin yargılama faaliyetiyle ilgili olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davasında, hakimlerin HUMK m. 573’te sayılan sorumluluk hallerine uygun eylemlerinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimlerin yargılama görevlerini yerine getirirken HUMK m. 573’te sayılan ve hakimin sorumluluğunu gerektiren hallerin bulunmadığı, davacının iddialarının sadece temyiz nedeni olabileceği, davalı hakimlerin yasal sınırlar dışına çıkmadıkları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.