Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zımni Feragat”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Ziynet eşyalarının iadesi davasında, davacının talebinin kısmen kabulü, kısmen reddine ve bir kısmının da açılmamış sayılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanmasının doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya takılan ziynet eşyalarının kişisel malı olduğu, bir kısmını umre masrafları için kendi rızasıyla verdiği, geri kalan ziynetlerin ise davalı tarafından alınıp iade edilmediği, davalının ise ziynetleri geri istenmemek üzere aldığını ispatlayamadığı, ıslah ile talebin daraltılmasının zımni feragat niteliğinde olduğu ve ilk derece mahkemesinin ziynet eşyalarına ilişkin talebin kısmen kabulüne dair kararında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı sigorta şirketinin, kasko sigortasına dayalı rücuen tazminat davasında, dava dilekçesinde belirttiği kusur oranına göre hesaplanan tazminat miktarını ıslah dilekçesi ile artırmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dilekçesinde davalıya belirli bir kusur oranı atfederek tazminat talebinde bulunması ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığının anlaşılması karşısında, davalının kusur oranını aşan kısmından zımnen feragat ettiği kabul edilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmadığı bir işçilik alacakları davasında, ıslah yoluyla talep artırımının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı ve davayı kısmi dava olarak açmadığı, bu nedenle dava konusu yapmadığı ve saklı tutmadığı kısımlardan zımnen vazgeçmiş sayılacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı bir tazminat davasında, sonradan ıslah yoluyla istem miktarının artırılıp artırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, ilk dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından, alacağını ilk dava dilekçesinde belirttiği miktarla sınırlandırdığı ve bu miktarı aşan kısım için zımnen feragat sayıldığı; ayrıca HUMK m.87’nin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin kısmi dava açılmayan durumlarda ıslah yoluyla istemin artırılmasına olanak tanımadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinin eki taahhütnamede, davalının haklarını geriye dönük kullanmamasının feragat sayılmayacağına dair hüküm bulunmasına rağmen, davalının yıllık ürün alım taahhüdüne uymayan davacıya ihtirazi kayıt koymadan ürün vermeye devam etmesinin cezai şarttan zımnen feragat anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taahhütnamede davalının haklarını kullanmamasının feragat sayılmayacağı açıkça belirtildiğinden ve sözleşme serbestisi gereğince tarafların cezai şart talep etmek için ihtirazi kayda gerek olmadığını kararlaştırabilecekleri gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinde yer alan cezai şart hükmünün uygulanması için, davacının her yıl ürün tesliminde ihtirazi kayıt koymasının gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme ve protokolde, davacı lehine doğacak hakların kullanılmamasının feragat sayılmayacağına dair hüküm bulunduğu ve cezai şartın ilk yazılı talepte ödeneceğinin kararlaştırıldığı gözetilerek, davacının her yıl ürün tesliminde ihtirazi kayıt koymasının gerekmediğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bayinin, bayilik sözleşmesi süresince eksik LPG alımı nedeniyle, sözleşme eki satış taahhütnamesinde öngörülen cezai şartı ödeyip ödemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, bayinin sözleşme süresince eksik alımlarına rağmen eksik alıma ilişkin herhangi bir ihtarname göndermeyip, bayilik ilişkisini devam ettirmesi ve ürün bedellerini ihtirazı kayıt koymadan kabul etmesiyle cezai şart hükmünden zımnen feragat ettiği ve bu durumun davalı bayide haklı bir güven oluşturduğu, davacının bu tutumuyla çelişen şekilde sözleşme sonunda cezai şart istemesinin çelişkili davranış yasağına aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan mülga HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra talep sonucunun ıslah yoluyla artırılıp artırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga HUMK döneminde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan açılan davanın tam dava sayılacağı, davacının fazlaya ilişkin haklardan zımnen feragat etmiş sayılacağı, ıslah ile talep sonucunun artırılamayacağı ve dava açılmasının tamamlanmış bir işlem olması nedeniyle HMK’nın 448. maddesi gereğince derhal uygulanacak usul hükümlerinden etkilenmeyeceği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinin tespiti davasında, davacının uzun süre kooperatifle iletişime geçmemesi ve aidat ödememesi nedeniyle üyelik hakkından zımnen feragat edip etmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 17 yıl gibi uzun süre kooperatifle iletişime geçmemesi, aidat ödememesi ve genel kurullara katılmaması gibi eylemleriyle üyelik hakkından zımnen feragat ettiği ve davanın TMK 2. maddesindeki iyiniyet kuralına aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.