Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zayiat”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacıların, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazlarının bedelini talep etmelerine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Parselasyon planının Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce kesinleşmiş olması ve yapılan kesintinin yasal zayiat oranları içinde kalması nedeniyle, zayiat olarak ayrılan bölümün bedelinin istenemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Parselasyon planının kesinleştiği tarihte 6785 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin yürürlükte olmadığının ve taşınmaza fiilen el atıldığının gözetilerek, bedelin davalı idareden tahsiline karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma iddiasıyla zayiat olarak ayrılan taşınmaz bedeli istenmesine ilişkin açılan davanın reddine yöneliktir.
Gerekçe ve Sonuç: 2290 sayılı Belediye Yapı ve Yollar Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca zayiat olarak ayrılan kısımların bedelinin talep edilemeyeceği ve parselasyon planının kesinleştiği tarihte yürürlükte bulunan imar mevzuatı hükümleri gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle oluşan tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Parselasyon planlarında yapılan değişiklikler ve düzenleme ortaklık payı kesintileri neticesinde kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği, zaiyat kesintisi yapılan kısmın bedelinin ödenmesi gerekmediği, ancak ikinci kez yapılan düzenleme ortaklık payı kesintisinin kamulaştırmasız el atma olarak değerlendirilmesi ve bu kesintinin bedelinin ödenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye tarafından imar planı uygulaması kapsamında zaiyat olarak ayrılan ve tapudan terkin edilen taşınmazın bedelinin ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6785 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinde belirtilen %25'lik zaiyat kesintisi yetkisinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği ve bu iptal kararının 14/01/1964 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bu nedenle dava konusu taşınmaza ilişkin zaiyat kesintisinin dayanağının kalmadığı ve taşınmazın bedelinin ödenmesi gerektiği gözetilerek istinaf mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, idarenin kamulaştırmasız el atması nedeniyle yol olarak kullanılan taşınmaz bedellerinin tahsili istenmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, 2290 sayılı Belediye Yapı ve Yollar Kanunu uyarınca "zayiat" olarak ayrıldığı ve bu durumun mevcut 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesindeki imar düzenleme ortaklık payına karşılık geldiği, dolayısıyla bedel ödenmesine gerek olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu yola terk edilen kısmın bedeli üzerinden kamulaştırmasız el atma tazminatının ödenip ödenmeyeceği ve miktarı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yola terk edilen kısmın, imar planının kesinleşmesiyle birlikte zayiat niteliğini kaybettiği ve kamulaştırmasız el atma hükümlerine tabi olduğu, belirlenen bedelin de emsal değerlere uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma iddiasıyla açılan dava kapsamında, imar planı gereği zayiat olarak ayrılan taşınmaz bölümü için bedel talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2290 sayılı Belediye Yapı ve Yollar Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca imar planı gereği zayiat olarak ayrılan taşınmaz bölümleri için bedel ödenmeyeceği ve parselasyon planının kesinleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak, davacıların zayiat olarak ayrılan kısım için bedel talep etme hakkının bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar parseli niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma bedeli tespitinde, emsal taşınmaz kadastro parseli olduğundan, emsal mukayesesi sonucu bulunan değere imar düzenlemesi zayiat oranının nasıl ekleneceği konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal mukayesesi sonucu bulunan değerin, imar düzenlemesi zayiat oranı düşülmüş bir değere tekabül etmesi nedeniyle, bu değerin hangi rakamın imar zayiatı düşülmemiş haline tekabül ettiğinin hesaplanması gerektiği ve buna göre dava konusu taşınmazın bedelinin belirlenmesinin doğru olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar parseli niteliğindeki taşınmaza, kadastral parseller emsal alınarak hesaplanan bedele, imar düzenlemesi nedeniyle uğranılan zayiat oranının nasıl ekleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal mukayesesi sonucu bulunan değere, imar düzenlemesi ortaklık payı oranında zayiat ilave edilirken, öncelikle imar düzenlemesi yapılmamış parselin değerinin hesaplanması ve bu değerin ilgili oranda düşülmesiyle ulaşılan değerin, emsal mukayesesi sonucu bulunan değere eşit olduğunun tespiti gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan imar parseli niteliğindeki taşınmaza emsal olarak kadastro parseli esas alınarak hesaplanan bedele uygulanacak zayiat oranı ilavesinin hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın kadastro parseli, dava konusu taşınmazın ise imar parseli olması nedeniyle imar uygulaması sonucu oluşan %33,217 oranındaki zayiatın emsal değere ilave edilmesi gerektiği, içler dışlar çarpımı ile değil, bulunan emsal değere belirtilen oranın ilave edilmesi suretiyle hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.