Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zorunlu Yatış”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Zorunlu tedavisi talep edilen kişinin en son yerleşim yeri ile vesayet makamının bulunduğu yerin farklı olması sebebiyle yetkili mahkemenin hangisi olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 432. maddesi uyarınca zorunlu yatış kararı verilmesinde en önemli hususun hızlı karar verilmesi olduğu ve ilk başvurunun yapıldığı mahkeme olan Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olması gerektiği gözetilerek, Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya vasi atanması ve zorunlu yatış istemine ilişkin davada hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adayının yerleşim yerinin tespiti ve vesayet davalarında yetkili mahkemenin kısıtlının yerleşim yeri mahkemesi olduğu gözetilerek, Çayeli Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya vasi atanması ve zorunlu yatış istemine ilişkin davada görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adayının yerleşim yerinin Adana'da olduğunun tespit edilmesi ve vesayet davalarında yetkili mahkemenin kısıtlının yerleşim yeri mahkemesi olması gözetilerek, Adana 8. Sulh Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlanması istenen kişinin zorunlu yatışına karar vermede hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 433. maddesi uyarınca kısıtlanması istenen kişinin yerleşim yeri vesayet makamının görevli olması gözetilerek, kısıtlı adayının yerleşim yeri olan Edremit 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı adayı için zorunlu yatış kararı verilmesi talebinde hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca, kısıtlama talebinde bulunulacak mahkemenin, kısıtlı adayının yerleşim yeri mahkemesi olduğu gözetilerek, İstanbul 19. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişisel koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması talebiyle açılan davada, kısıtlı adayının yerleşim yeri ile bulunduğu yerin farklı olması nedeniyle yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yargı yolu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 432. maddesi uyarınca koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde en seri şekilde karar vermenin önemli olduğu gözetilerek, ilk olarak başvurulan Gölbaşı (Ankara) Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı adayına ilişkin zorunlu yatış isteminde görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 433. maddesi uyarınca kısıtlama karar verme yetkisinin ilgilinin yerleşim yeri vesayet makamına ait olduğu gözetilerek, kısıtlı adayının yerleşim yerinin Seydikemer/Muğla olması sebebiyle görevli mahkemenin Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı adayının zorunlu yatışına karar verilmesi talebiyle açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 433. maddesi uyarınca, kısıtlamaya karar verme yetkisinin, ilgilinin yerleşim yeri vesayet makamına ait olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın dava tarihi itibariyle kısıtlı adayının yerleşim yeri olan Bursa 9. Sulh Hukuk Mahkemesince çözümlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı adayının zorunlu yatışına karar verilmesi talebiyle açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca, kısıtlı adayının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olması gözetilerek, Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı adayları için zorunlu yatış kararı verilmesi talebine ilişkin davanın hangi mahkemenin görev alanına girdiği hususunda çıkan yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca, kısıtlama kararının kısıtlı adayının yerleşim yeri vesayet makamına ait olduğu gözetilerek, kısıtlı adaylarının yerleşim yeri Batman olduğundan yetkili mahkemenin Batman Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı adayının zorunlu yatışına karar verilmesi talebinde hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca kısıtlama kararının, kısıtlının yerleşim yeri vesayet makamına ait olduğu gözetilerek, kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin İstanbul/Sarıyer olduğu tespit edildiğinden, uyuşmazlığın İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı adayının zorunlu yatışına karar verilmesi talebiyle açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 433. maddesi uyarınca kısıtlama kararını vermeye yetkili mahkemenin, kısıtlı adayının yerleşim yeri vesayet makamı olduğu gözetilerek Gebze 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.