Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın Davaya Katılması”
- Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin Yargıtay onama kararına karşı yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun aşamalardaki çelişkili beyanları, olayın ortaya çıkış şekli, delillerin yetersizliği ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkının ihlal edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına ilişkin Yargıtay kararları kaldırılmış ve dosya Bakanlığın davaya katılımının sağlanması için Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunduğu, Bakanlığın bu haktan haberdar edilmemesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilmemesinin hak ihlali oluşturduğu, uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile güvence altına alınan hak arama hürriyetinin sağlanması amacıyla Bakanlığa gerekçeli kararın tebliğ edilerek yasal temyiz süresinin başlatılması gerektiği gözetilerek direnme kararı kaldırılmış ve dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun basit cinsel istismarı suçunda hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet davalarına katılma hakkı bulunduğu ve bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesinin zorunlu olduğu, aksi halde hak arama özgürlüğünün ihlal edileceği gözetilerek; yerel mahkeme kararının Bakanlığa tebliğ edilmesi için dosyanın Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşe karşı nitelikli cinsel saldırı suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılmaması gerektiği hususu ve sanığın onama kararının kaldırılması halinde tahliyesinin gerekip gerekmediği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadına karşı şiddet davalarına katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve bu hususun sağlanmamasının Bakanlığın haklarını kısıtladığı, ayrıca yoklukta verilen hükmün temyiz hakkı sahiplerine tebliğ edilmemesi halinde temyiz süresinin başlamayacağı ve hükmün kesinleşmeyeceği gözetilerek, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan sanığın ceza ehliyetinin araştırılmasına gerek olup olmadığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın çocukların cinsel istismarı davalarına katılabilme hakkı bulunduğu, Bakanlığın bu davadan haberdar edilmemiş olmasının ve Bakanlığa gerekçeli karar tebliğ edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğu, bu eksikliğin giderilmesi ve Bakanlığın da temyiz hakkını kullanabilmesi için dosyanın Yargıtay 14. Ceza Dairesine tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanması bakımından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve 6284 sayılı Kanun uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılımının sağlanıp sağlanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 46. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kadın ve çocuklara karşı şiddet suçlarına ilişkin açılan davalara katılma hakkı bulunduğu, bu hakkın kullanılabilmesi için Bakanlığın davadan haberdar edilmesi gerektiği ve bu hususun hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi ve Bakanlığın temyiz hakkını kullanması veya kullanmaması durumuna göre dosyanın Ceza Genel Kurulu veya Özel Daire tarafından değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Ayrıca, sanığın tutuklu kaldığı süre ve suçtan aldığı ceza göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli kasten öldürme suçunu mu yoksa neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu ve 6284 sayılı Kanun kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma kararının hukuka uygun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun uyarınca Bakanlığın duruşmadan haberdar edilme zorunluluğu bulunmadığı ve ilk derece mahkemesinde reddedilen veya karara bağlanmayan bir katılma talebi de söz konusu olmadığı halde, kanun yolu aşamasında Bakanlığın davaya katılmasına karar verilerek sanık hakkında daha ağır bir cezaya hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın verdiği yetki tespit kararına karşı açılan itiraz davasında, işverenin aynı işletmeye bağlı farklı işkollarındaki işyerlerinin de yetki tespitinde dikkate alınması gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, yetki tespiti başvurusunda işletme toplu iş sözleşmesi yetkisi için gerekli olan yüzde kırk çoğunluğun sağlanamadığını iddia etmesine rağmen, temyiz aşamasında farklı işkollarındaki birimlerin tek bir işyeri olduğunu ileri sürmesinin dürüstlük kuralına ve önceki eylemiyle çelişkili davranma yasağına aykırı olması ve 6356 sayılı Kanun'un 5. maddesi gereğince farklı işkollarındaki işyerlerinin yetki tespitinde dikkate alınamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Pandemi nedeniyle yurtdışı eğitim programının iptal olması üzerine, eğitim danışmanlığı şirketi tarafından yapılan kısmi ücret iadesinin yeterli olup olmadığı ve sözleşmedeki iade şartlarının haksız şart niteliğinde sayılıp sayılmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden bilirkişi incelemesi yapılması usul hatalı bulunmuş, ayrıca sözleşmedeki iade şartlarının 6502 sayılı Kanun'un 5. maddesi kapsamında tüketici aleyhine haksız şart niteliğinde olduğu ve davacının sadece ispatlayabildiği zaruri giderleri talep edebileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair hükmün temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanması, tanık beyanları ve örgütsel toplantılara katılması gibi eylemlerinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu ve örgüt üyeliği suçunu işlediğini göstermesi, delillerin hukuka uygun olarak elde edilmiş olması ve ceza tayininin de dosya kapsamına uygun olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil sayılıp sayılmayacağı ve bu kapsamda bölge adliye mahkemesinin duruşma açıp açmaması gerektiği hususu ile sanıkların suça müşterek fail mi yoksa yardım eden sıfatıyla mı iştirak ettikleri noktasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile 1. Ceza Dairesi arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların istinaf aşamasında verdikleri ikrar dilekçelerinin yeni delil niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan deliller, HTS kayıtları, tanık beyanları ve diğer bulgular birlikte değerlendirildiğinde; sanıkların eylemlerinin suçun işlenmesinden önce ve işlenmesi sırasında yardımda bulunmak suretiyle suçun icrasını kolaylaştırmak olarak nitelendirilebileceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin duruşma açmasına gerek olmadığına ve sanıkların yardım eden sıfatıyla cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin temyiz istemlerinin reddine ilişkin kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.