Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çek Bedelleri”
- Uyuşmazlık: İleri tarihli çeklerin keşide tarihinden önce ibrazında, çek asıllarının bankaya bırakılmamasının bankanın sorumluluk bedelini ödeme yükümlülüğüne etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/6. maddesi uyarınca bankanın sorumluluk bedelini ödeme yükümlülüğünün, çekin kanuni ibraz süresi içerisinde ibrazı ve çek asıllarının bankaya bırakılmasıyla doğacağı gözetilerek, ilk ibraz tarihinde çek asıllarının bankaya bırakılmadığından yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalı banka tarafından başlatılan icra takiplerinde borçlu olmadıkları miktarın tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekillerinin karar düzeltme istemlerinin, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirini içermemesi gözetilerek, istemin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya verilen çeklerin yenileme sözleşmesi kapsamında bedelsiz olarak iade edilip edilmediği ve ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alacaklının, çeklerin bedelsiz iade edildiğini ispatlayamaması ve çeklerin borçluya iadesinin borcun ödendiğine dair karine teşkil etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin davacıya verdiği iki çekin bedelsiz kalması üzerine, davacı tarafından davalı banka aleyhine açılan menfi tespit ve istirdat davalarının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Çeklerden birinin üzerinde "bedeli teminat içindir" kaydı bulunduğundan rehin cirosu içerdiği, çekte rehin cirosu geçerli olmadığından davalı bankanın bu çek yönünden meşru hamil sayılamayacağı ve bu nedenle davacı lehine menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne; diğer çekin ise davalı banka tarafından bankalararası takas odaları aracılığıyla elektronik ortamda muhatap bankaya ibraz edilmesiyle davalı bankanın yetkili hamil konumunda olduğu ve bu nedenle davacı aleyhine menfi tespit ve istirdat davasının reddine karar verilerek, direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacının boş olarak kaybolduğunu iddia ettiği çek yaprakları nedeniyle davacının hesabına bloke koymasında haklı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, davacıya teslim edilen ve iade edilmeyen çekler nedeniyle 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca doğabilecek yasal sorumluluk bedelinin depo edilmesini isteme hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı iş nedeniyle verilen çeklerin tahsili istemine karşı açılan menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşüp dönüşmediği ve çek bedelinin ödenmesinin davalıya rücu imkanı sağlayıp sağlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu çeklerin, asıl davalı ile davacı arasındaki eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığının ve davalının bu ilişkinin eksik ve ayıplı ifa edildiğini bildiğinin veya bilmesi gerektiğinin kabulüyle, davalının iyiniyetli hamil olmadığı, çeklerin bedelsiz kaldığı savunmasının davalıya karşı ileri sürülebileceği ve davacının menfi tespit talebinin istirdat talebine dönüştüğü gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı factoring şirketine ödemek zorunda kaldığı çek bedeli için açtığı davanın sebepsiz zenginleşme mi yoksa istirdat davası olarak mı nitelendirileceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, direnme kararında, bozma ilamıyla ortadan kalkan ilk hükmüne atıfta bulunarak ve kesinleşen hükümlerle birlikte yeni bir hüküm oluşturmayarak usul ve yasaya aykırı davrandığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Faktoring sözleşmesi kapsamında verilen bono ile başlatılan icra takibinin iptali ve ödenen çek bedellerine ilişkin menfi tespit davasında, bononun teminat senedi olup olmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın muaccel olup olmadığı ve ödenen çek bedellerinin mahsup edilip edilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından tahsil edilen çek bedellerinin davacının kullandığı krediden mahsup edilmesi gerektiği, bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, tamamen kabulüne ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı alacaklının ticari defterlerini ibraz etmemesi hâlinde, davacı borçlunun çek borcundan kurtulmak için ileri sürdüğü çeklerin mal avansı olarak verildiği iddiasının, mahkemece HMK’nın 220/3. maddesi uyarınca kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekin ödeme aracı olduğu ve avans olarak verildiğinin ispat yükünün davacı borçluda olduğu, davacının bu iddiasını HMK 200. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması gerektiği, davalının ticari defterleri ibraz etmemesinin HMK 220/3. maddesi gereğince davacı beyanının kabulü sonucunu doğurmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirket ile arasındaki adi ortaklık ilişkisi çerçevesinde ciro edilen çek bedellerinin ödenmesi için gönderdiği paranın bu amaçla kullanılmaması nedeniyle çek bedellerini tekrar ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, davalıların sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali davasında aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ortaklık alacakları değil, şahsi alacağı için dava açtığı ve bu alacağın da ortaklık ilişkisi içinde doğduğu gözetilerek, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Keşide tarihi değiştirilmiş bir çekle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, çekin bedelsizliği konusunda ispat yükünün kimde olduğu ve davacının çekten sorumlu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesi kararında tespit edilen maddi olguların hukuk mahkemesini bağlayacağı, çekin keşide tarihinin tahrif edildikten sonra davalıya verildiğinin maddi olgu niteliğinde olduğu ve davacının çekten sorumlu tutulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana karşı dolandırıcılık ve nitelikli yağma suçlarını işlediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların çekleri geri alıp bedelini ödememek eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturan hile unsurunu taşımadığı, taşınmazların yağma suçuna konu olamayacağı ve tapu devri gerçekleşmediği için yağma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.