Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çek Keşide Yetkisi”
- Uyuşmazlık: İleri tarihli çeklerin keşide tarihinden önce ibrazında, çek asıllarının bankaya bırakılmamasının bankanın sorumluluk bedelini ödeme yükümlülüğüne etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/6. maddesi uyarınca bankanın sorumluluk bedelini ödeme yükümlülüğünün, çekin kanuni ibraz süresi içerisinde ibrazı ve çek asıllarının bankaya bırakılmasıyla doğacağı gözetilerek, ilk ibraz tarihinde çek asıllarının bankaya bırakılmadığından yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu şirket adına keşide edilen çekle ilgili olarak, çeki keşide eden kişinin yetkili olup olmadığı ve borca itirazın kabul edilip edilmeyeceği noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket yetkilisinin, çeki keşide eden kişiye çek keşide etme yetkisi verdiğine dair yeterli delil sunulamadığı ve bu kişinin şirketin ticari mümessili olduğunun da kanıtlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin, borca itirazı reddeden kararına direnmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, imza yetkisi bulunmayan ortağına ait boş çeki kullanarak kereste alımı yaptığı, çekin karşılıksız çıkması üzerine de çekin çalındığına dair suç duyurusunda bulunduğu ve bu eylemlerinin fikir ve eylem birliği içerisinde haksız menfaat sağlama amacına yönelik olduğu gözetilerek, mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, yetkisini aşarak şirket adına düzenlediği çekte sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığına ve mahkemenin eksik araştırma yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, şirket adına düzenleme yetkisi bulunmayan şahsi çekine şirket cirosu ve kaşesi koyarak sahtecilik suçunu işlediğinin, dosya kapsamındaki deliller ve sanığın beyanlarıyla sabit olduğu, eksik araştırma iddiasının yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum adına çek keşide etme yetkisi bulunmayan bir memur tarafından keşide edilen ve davacıya ciro edilen çeklere dayalı olarak açılan itirazın iptali ve alacak davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının Anayasa'nın 141. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 359. maddesi uyarınca gerekli gerekçeyi içermemesi ve 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine uygun olarak yazılmaması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu şirket adına düzenlenen çeklere dayalı takipte, şirketin çift imza kuralına uyulmadan keşide edilen çeklere dayalı takibe itiraz üzerine, alacaklının kötü niyet tazminatına mahkum edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alacaklının çekleri ciro yoluyla hamil sıfatıyla elde etmesi ve şirket ortağının tek başına çek keşide etme yetkisi olup olmadığını bilmesinin olanaklı olmaması, ayrıca vekaletnameden haberdar olsa dahi şirketin çekten sorumlu olduğu düşüncesiyle takibe girişmesinde kötü niyet veya ağır kusurunun bulunduğundan söz edilemeyeceği değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çalındığı iddia edilen bir çekle başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, çek üzerindeki imzaların davacı vakfı temsile yetkili kişilere ait olup olmadığının tespiti için imza incelemesi yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, çekteki imzalardan birinin yetkisiz kişiye ait olduğu iddiasının mutlak defi niteliğinde olması ve bu nedenle iyiniyetli hamil de dahil herkese karşı ileri sürülebilir olması, ayrıca çekin keşide tarihinde davacı vakfı temsil yetkisine sahip kişilerin tespit edilip, çek üzerindeki imzaların bu kişilere ait olup olmadığının bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İleri tarihli çeklere dayalı icra takibinde, imza yetkisinin tespiti için çeklerin keşide tarihi mi yoksa teslim tarihinin mi esas alınacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İleri tarihli çeklerde, çekin üzerindeki keşide tarihinin değil, gerçek teslim tarihinin imza yetkisinin tespiti için esas alınması gerektiği ve somut olayda teslim tarihi olan 23.10.2008 tarihindeki imza yetkisine göre değerlendirme yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatife ait bir çekin yetkisiz kişi tarafından imzalanmasıyla başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, kooperatif yetkililerinin savcılık ifadelerinin icazet sayılıp sayılamayacağı ve yetkisiz kişiye çek düzenleme yetkisi verilip verilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu çekin tek imza ile yetkisiz kişi tarafından keşide edilmesine rağmen, kooperatif yetkililerinin savcılık ifadelerinin icazet olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca yetkisiz kişiye usulüne uygun yetki verildiğinin ispatlanamadığı ve derdest olan itirazın iptali davasının sonucunun da değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çift imza ile temsil edilen bir şirket adına tek imza ile keşide edilen çekin takibe konulması üzerine açılan borca itiraz davasında, alacaklının kötü niyet tazminatına mahkum edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çeki ciro yoluyla devralan alacaklının, şirketin temsil kurallarındaki eksikliği bilmesinin mümkün olmadığı ve çekin keşide edildiği sırada mevcut olan vekaletnameye dayanarak iyi niyetle hareket ettiği değerlendirilerek davacı şirket lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Muhatap bankaya ibraz edilip tahsil edildikten sonra bankanın elinden çıkarak keşide tarihinde değişiklik yapılıp yeniden tedavüle konulan çeke dayalı maddi tazminat davasında, davacının zarara uğramadan önce çeki ciro yoluyla aldığı kişiden tahsil yoluna gitmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihi itibarıyla henüz bir zararının doğmamış olması, çeki ciro yoluyla aldığı kişiden talep edebilme hakkının bulunması ve bankanın kusurlu davranışından doğan zararın mevcut değil muhtemel zarar niteliğinde olması gözetilerek, davacının öncelikle cirantasına başvurması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.